Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THIS VIDEO CAMERA IS FOR MY PERSONAL USE : English Turkish

u video kamera benim kişisel kullanımım için

THIS WAS A LESSON TO ME : English Turkish

ana ders oldu

THIS WAY : English Turkish

u taraftan

THIS WAY OR ANOTHER : English Turkish

u yolla veya başka yolla, bu veya başka tarzda, bu şekilde veya farklı şekilde

THIS WHOLE BUSINESS : English Turkish

tüm bu iş, bizim ilgilendiğimiz işin olduğu gibi kendisi

THIS WORLD : English Turkish

u dünya, yaşam dünyası, yaşayanların dünyası, maddi dünya

THIS YEAR : English Turkish

u yıl, mevcut yıl, içerisinde bulunulan yıl, bu yıl boyunca

THISBE : English Turkish

n. (Mitoloji) sevgilisi Pyramus'u ölü bulunca kendisini öldüren Babilli genç kadın

THISTLE : English Turkish

n. devedikeni

THISTLEDOWN : English Turkish

n. şeytanarabası, devedikeni tüyü

THISTLY : English Turkish

adj. dikenli, diken gibi

THITHER : English Turkish

adj. oradaki

THITHER : English Turkish

adv. oraya

THITHERWARD : English Turkish

adv. orası, orada, oraya (Arkaik)

THIXOTROPIC : English Turkish

adj. (bir jel hakkında) karıştırıldığında veya çalkalandığında sıvıya dönüşen (Kimya)

THIXOTROPY : English Turkish

n. karıştırıldığında veya çalkalandığında bir jelin sıvıya dönüşümü (Kimya)

THK CO., LTD. : English Turkish

n. Tokyo (Japonya) merkezli Japon şirketi, çizgisel ekran sistemleri ve genel makinalar üretimi ve satışı ile meşgul üretici

THO : English Turkish

adv. rağmen, karşın, yine de, gerçi

THO' : English Turkish

adv. (Argo) yine de, gerçi

THO' : English Turkish

conj. yine de, gerçi

THOLE : English Turkish

n. ıskarmoz

THOLE : English Turkish

v. dayanmak, kabul etmek

THOLE PIN : English Turkish

ıskarmoz

THOMAN : English Turkish

n. Rick Thoman, dünya çapında fotokopi makinaları şirketi Xerox'un Başkanı ve Genel Müdürü

THOMAS : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı