English Turkish
THOMAS WOOLNER : English Turkish
n. (
1892) İngiliz heykeltraş ve şair
THOMAS À KEMPIS : English Turkish
n. (
1471) Alman yazar ve vaiz rahip
THOMPSON : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek ismi; Manitoba'da (Kanada) bir şehir; ABD'de bazı şehir ve kasabaların adı; John Sparrow David Thompson (
1894), Kanadalı politikacı, Kanada'nın 1892'den 1894'e kadar başbakanı
THOMSEN : English Turkish
n. bir soyadı
THONG : English Turkish
v. sırım takmak, sırımla bağlamak, kırbaçlamak
THONG : English Turkish
n. tokyo, sırım
THONG BIKINI : English Turkish
n. üçgen bikini
THORACECTOMY : English Turkish
n. totasektomi, bir kaburganın alınması ameliyatı (veya kaburganın bir parçasının)
THORACENTESIS : English Turkish
n. sıvıları almak için gögüs boşluğuna bir iğnenin batırılması prosedürü (Tıp)
THORACIC : English Turkish
adj. göğüse ait
THORACIC CAVITY : English Turkish
gögüs boşluğu, gögüs içerisindeki boşluk, akciğerler ve kalbin bulunduğu anatomik boşluk
THORACIC SURGERY : English Turkish
gögüs cerrahisi, gögüs ameliyatı, gögüs üzerinde operasyon
THORACOPAGUS : English Turkish
n. gögüslerinden birbirlerine bitişik embriyonik ikizler, gögüslerinden bitişik doğmamış Siyam ikizleri
THORACOPLASTY : English Turkish
n. gögüs kafesi üzerinde gerçekleştirilen ameliyat
THORACOSCOPY : English Turkish
n. gögüs zarı endoskopisi, endoskop yoluyla gögüs boşluğunun görsel muayenesi
THORACOSTOMY : English Turkish
n. gögüste yapılan kesik/yarık (Tıp)
THORACOTOMY : English Turkish
n. göğüse yapılan kesik/yarık (Tıp)
THORAX : English Turkish
n. göğüs, göğüs kafesi
THORAZINE : English Turkish
n. klorpromazinin marka ismi, antiemetik ve antipsikopatik olarak kullanılan ilaç
THORBJOERN JAGLAND : English Turkish
(1950 doğumlu) Norveç Başbakanı (
1997)
THOREAU : English Turkish
n. bir soyadı; Henry David Thoreau (
1862), Amerikalı doğa bilimci ve transendentalist filozof, "Walden" ve "Sivil İtaatsizlik" in yazarı
THORIUM : English Turkish
n. toryum, radyoaktif element (Kimya)
THORN : English Turkish
n. diken
THORN APPLE : English Turkish
tatula
THORN IN HIS FLESH : English Turkish
aşının belası, etindeki diken, sürekli rahatsızlık, oldukça rahatsız edici olan ve kaçınılamaz veya kaçıp kurtulunamaz olan şey
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani