English Turkish
TIKE : English Turkish
n. sokak köpeği
TIKI : English Turkish
n. Dünya üzerindeki ilk insan (Polenezya mitolojisinde); üzerinde antik ataların resmi işli boyuna takılan tılsım (Polonezya toplumunda)
TIKVA : English Turkish
n. bir bayan ismi (İbranice)
TILDE : English Turkish
n. yaklaşık işareti, bir aksan işareti çeşidi, pek çok kullanımı olan bir yazıbirim
TILDE : English Turkish
n. tilde (İsp. alf.)
TILE : English Turkish
n. kiremit, fayans, karo, çini, tuğla (yassı), kep, silindir şapka
TILE : English Turkish
v. kiremit kaplamak, fayans döşemek, tuğla döşemek (yer), mason locasında kapıda durmak
TILE ROOF : English Turkish
kiremit çatı, küçük tuğla kiremitlerle kaplanmış meyilli çatı
TILE-LAYER : English Turkish
fayansçı, fayans döşeyen kimse, zeminlere fayans döşeyen profesyonel
TILED : English Turkish
adj. fayans kaplı, kiremit kaplı, taşla döşenmiş; (Bilgisayar) düzleştirilmiş, yassılaştırılmış, yan yana düzenlenmiş (uygulama pencereleri hakkında)
TILED WINDOWS : English Turkish
fayans döşeme pencereler, tüm ekranı dolduran fakat birbirini kaplamayan veya örtmeyen pencereler
TILEFISH : English Turkish
n. büyük yenebilen derin su balığı
TILER : English Turkish
n. kiremitçi, çatı ustası, döşeme ustası, mason locası kapıcısı
TILEWORK : English Turkish
n. fayans kaplama, kiremit kaplama, fayans kaplanmış yüzeyler
TILING : English Turkish
n. toplu olarak fayans kaplama, zemin kaplama, zemin döşeme
TILL : English Turkish
n. para çekmecesi, kasa
TILL : English Turkish
v. sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
TILL : English Turkish
conj. kadar, dek
TILL : English Turkish
prep. kadar, dek
TILL DAWN : English Turkish
şafağa kadar, sabahın erken saatlerine kadar, gece boyunca
TILL DEATH : English Turkish
adv. ölene kadar
TILL DEATH DO US PART : English Turkish
ölüm bizi ayırana dek, sadece öldüğümüz zaman ayrılmış olacağız, bir çift arasındaki bağın derinliğini ve taahhütü ifade eden geleneksel evlenme yeminlerinin parçası
TILL DOOMSDAY : English Turkish
kıyamete kader, dünya döndükçe
TILL FURTHER NOTICE : English Turkish
yeni bir duyuru yapılana kadar
TILL HIS DYING DAY : English Turkish
öldüğü güne kadar, son nefesine kadar, can verene kadar, sonuna kadar, son ana kadar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani