Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TIM : English Turkish

n. bir erkek ismi (Timothy'nin bir şekli)

TIM ALLEN : English Turkish

(1953 doğumlu) Amerikalı aktör ve yazar, televizyon sitkomu "Ev Geliştirme" ve sinema filmi "Noel Baba" nın yıldızı

TIM CURRY : English Turkish

(1946 doğumlu) İngiliz film ve tiyatro aktörü, "The Rocky Horror Picture Show" ve "The Hunt for Red October" filmlerinin yıldızı

TIMBAL : English Turkish

n. dümbelek

TIMBALE : English Turkish

n. son derece lezzetli yemek türü

TIMBER : English Turkish

adj. keresteden yapılmış

TIMBER : English Turkish

n. kereste, kerestelik ağaç, kalas, kiriş, gemi kaburgası, kalıp (tip)

TIMBER : English Turkish

v. kereste ile kaplamak, payanda vurmak, kalas dayamak

TIMBER FOREST : English Turkish

n. kerestelik orman

TIMBER FRAME : English Turkish

n. ahşap çerçeve

TIMBER FRAMED : English Turkish

adj. ahşap çerçeveli

TIMBER LINE : English Turkish

n. orman sınırı, ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı, ağaç yetişmeyen bölge sınırı (kutup)

TIMBER TREE : English Turkish

n. kerestelik ağaç

TIMBER YARD : English Turkish

(İngiliz İngilizcesi) kereste şantiyesi, kereste deposu, odun deposu, kerestelerin büyük yığınlar halinde depolandığı açık alan

TIMBERED : English Turkish

adj. kerestelik, ahşap, ormanlık

TIMBERHEAD : English Turkish

n. iplerin bağlandığı kiriş veya direk (bir gemide)

TIMBERING : English Turkish

n. keresteler topluluğu; kereste yapı

TIMBERLAND : English Turkish

n. ormanlık arazi

TIMBERLINE : English Turkish

n. ağaç hattı, ağaş seviyesi, orman seviyesi, üzrinde bitki ve ağaçların yetişemeyeceği yükseklik; kutup bölgelerinde ötesinde bitki örtüsünün yetişemeyeceği enlem

TIMBERMAN : English Turkish

n. oduncu, madende destek kirişi yapan kimse

TIMBERWOLVES : English Turkish

n. ağaçkurtları, Minnesota'nın resmi basketbol takımı

TORE HIS ASS OFF : English Turkish

kıçını yırtan, çok sıkı çalışan, büyük efor sarfeden

TORE THE MASK OFF HIS FACE : English Turkish

yüzündeki maskeyi tırtan, gerçek yüzünü ortaya çıkaran, hakkındaki gerçeği ortaya çıkaran, girdiği kılıktan çıkan

TOREADOR : English Turkish

n. toreador, atlı boğa güreşçisi, boğa güreşçisi

TORERO : English Turkish

n. boğa güreşçisi