Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TORTIOUSLY : English Turkish

adv. haksızlıkla veya inciterek, yanlışlıkla

TORTOISE : English Turkish

n. kaplumbağa, tosbağa, kara kaplumbağası

TORTOISE-SHELL : English Turkish

tosbağa kabuğu, kaplumbağa kabuğu, bir tosbağayı çevreleyen sert kabuk

TORTOISESHELL CAT : English Turkish

n. kahverengi ve siyah desenli kedi

TORTONI : English Turkish

n. dondurma türü, donmuş köpük krema türü

TORTS : English Turkish

n. zarar ziyan

TORTUOSITY : English Turkish

n. eğrilik, çarpıklık, dolaşıklık, dolambaçlılık, hile, namussuzluk

TORTUOUS : English Turkish

adj. eğri büğrü, dolaşık, kıvrımlı, dolambaçlı, eğri, namussuz, hileli

TREEN : English Turkish

n. tahta antika eşya

TREENAIL : English Turkish

n. ağaç çivi, kavela

TREETOP : English Turkish

n. ağacın üst dalları

TREFOIL : English Turkish

n. yonca

TREHALOSE : English Turkish

n. maya ve mantarlarda bulunan disakkarit (Kimya)

TREILAGE : English Turkish

n. kafes, ağ, parmaklıklı yapı

TREK : English Turkish

n. kağnı ile gitme, göç (zorlu)

TREK : English Turkish

v. kağnı ile gitmek, öküz arabası ile göç etmek, göçmek

TREKKER : English Turkish

n. seyyah, zor veya uzun bir seyahat yapan kimse, seyahat eden kimse

TREKKIE : English Turkish

n. "Star Trek" (yıldız yolculuğu) televizyon dizisi ve filmlerinin iflah olmaz hayranı (genellikle dalga geçmek için kullanılan)

TRELLIS : English Turkish

n. kafes işi, kafes (pencere vb.), parmaklık, çardak

TRELLIS : English Turkish

v. kafes işi yapmak

TRELLISWORK : English Turkish

n. kafes işi

TREMATODE : English Turkish

n. bir veya daha fazla harici emme vantuzu olan Trematoda parazitik tenyaları sınıfının herhangi bir üyesi, tenya, şerit

TREMBLE : English Turkish

n. titreme, ürperme

TREMBLE : English Turkish

v. titreşmek, titremek, ürpermek, endişelenmek

TREMBLE ALL OVER : English Turkish

v. ürpermek