Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TREMBLE IN THE BALANCE : English Turkish

karara bağlanmamak, askıda kalmak, belirsiz olmak

TREMBLE LIKE AN ASPEN LEAF : English Turkish

tir tir titremek

TREMBLED FROM THE COLD : English Turkish

soğuktan titreyen, soğuktan zangırdayan

TREMBLED WITH FEAR : English Turkish

korkuyla titreyen, korkudan titreyen, karşı konulamaz bir korkudan dolayı titreyen, korkmuş, paniğe kapılmış

TREMBLER : English Turkish

n. devre açıp kapayıcı cihaz, tramblör, elektrik zili

TREMBLES : English Turkish

n. bir koyun hastalığı

TREMBLING : English Turkish

adj. titreyen, titrek

TREMBLING : English Turkish

n. titreme

TREMBLING ALL OVER : English Turkish

her tarafının titremesi, vücudun tüm parçalarında titreme, vücudun tüm parçalarının titreyerek sallanması

TREMBLING POPLAR : English Turkish

n. telli kavak, titrek kavak

TREMBLINGLY : English Turkish

adv. tir tir titreyen bir kimsenin tarzında, titreyerek

TREMBLY : English Turkish

adj. titreyen, titreşen

TREMENDOUS : English Turkish

adj. kocaman, koskocaman, çok büyük, muazzam, heybetli

TREMENDOUS ACHIEVEMENT : English Turkish

olağanüstü başarı, büyük başarı, bir hedefi mükemmel bir biçimde tamamlama

TREMENDOUS SUCCESS : English Turkish

olağanüstü başarı, büyük başarı, bir hedefi mükemmel bir biçimde tamamlama

TREMENDOUSLY : English Turkish

adv. olağanüstü bir şekilde, büyüklükle, koskocaman olarak

TREMENDOUSNESS : English Turkish

n. büyüklük, azamet, irilik, kocamanlık; çarpıcılık; korkunçluk, etkileyicilik

TREMOLANDO : English Turkish

n. titreşen ses (Müzik)

TREMOLO : English Turkish

n. titreklik [müz.]

TREMOLO ARM : English Turkish

n. bir elektronik gitara takılan manivela

TREMOR : English Turkish

n. çarpıntı, sarsıntı, titreme, ürperme

TREMOR OF THE HEART : English Turkish

n. kâlp çarpıntısı

TREMULOUS : English Turkish

adj. titreyen, titrek, huzursuz, ürkek

TREMULOUSLY : English Turkish

adv. titreyerek, korkudan titreyerek; korku dolu bir şekilde

TREMULOUSNESS : English Turkish

n. titreme; titreklik; korkmuş olma durumu, korku doluluk