English Turkish
TREPAN : English Turkish
n. delgi, cerrah testeresi, kuyu delme burgusu
TREPANATION : English Turkish
n. bir cerrahi testere ile kemiğin kesilmesi; sondaj kuyuları veya maden ocağı kazma; aptal yerine konma veya oyuna getirilme (Arkaik)
TREPHINATION : English Turkish
n. (Tıp) cerrahi testere kullanma, dairesel kemik disklerini kesmek için küçük dairesel bir testere kullanma
TREPHINE : English Turkish
n. dairesel kemik disklerini kesmek için küçük dairesel bir testere (Tıp)
TREPHINE : English Turkish
v. (Tıp) dairesel kemik disklerini kesmek için kullanılan küçük dairesel bir testere ile gerçekleştirilen ameliyat
TREPIDATION : English Turkish
n. titreme, korku, dehşet, ürperme
TREPIDITY : English Turkish
n. endişe, kaygı, korku
TREPONEMA : English Turkish
n. Treponema (some of which are parasitic to warm blooded animals) cinsinin oksijensiz solunum yapan spiral şekilli bakterileri
TREPONEMATOSIS : English Turkish
n. Treponema (some of which are parasitic to warm blooded animals) cinsinin oksijensiz solunum yapan spiral şekilli bakterilerinin sebep olduğu enfeksiyon
TRESPASS : English Turkish
n. girme, izinsiz girme, günah, yasayı çiğneme, tecâvüz (hakka)
TRESPASS : English Turkish
v. tecâvüz etmek (hak), günah işlemek, suç işlemek
TRESPASS ON : English Turkish
v. izinsiz girmek, ihlal etmek
TRESPASS UPON : English Turkish
v. izinsiz girmek, ihlal etmek
TRESPASSER : English Turkish
n. izinsiz giren kimse, günahkâr
TRESS : English Turkish
n. bulke, lüle, saç örgüsü
TRESSED : English Turkish
adj. örgülü, bukleli, lüle lüle
TRESTLE : English Turkish
n. sehpa, masa ayaklığı, köprü ayağı
TRESTLETREE : English Turkish
n. (Denizcilik) direğin çapraz geçişlerini desteklemek için direk başına yerleştirilen yatay kirişler
TRESTLEWORK : English Turkish
n. sehpa (köprü), payandalı yapı, viyadük
TRETINOIN : English Turkish
n. retinoik asit, A vitamini asiti, A vitamininden elde edilen ve akne tedavisinde kullanılan asit, A vitamininin asit şekli
TROT OFF : English Turkish
v. yola koyulmak
TROT OUT : English Turkish
v. tırısa kaldırmak, teşhir etmek, göstermek, bilgi satmak
TROT OUT KNOWLEDGE : English Turkish
v. bilgi satmak
TROT ROUND : English Turkish
dolaştırmak, gezdirmek
TROTH : English Turkish
n. bağlılık, sadakât, gerçek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani