Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WORSEN : English Turkish

v. beter etmek, gerilemek, kötüleştirmek, kötüleşmek, daha da kötü olmak

WORSENING : English Turkish

n. kötüleşme, bozulma, kalitesizleşme, kalitesi düşme

WORSHIP : English Turkish

n. ibadet, tapma, ilahlaştırma, aşırı saygı

WORSHIP : English Turkish

v. tapmak, tapınmak, taparcasına sevmek, ibadet etmek

WORSHIPER : English Turkish

n. tapınan, tapan, ibadet eden, Tanrı'ya tapan kimse; dua eden kimse; hayran, hayran olan, hayra kalan; inanan, mümin (Din)

WORSHIPFUL : English Turkish

adj. saygı dolu, tapılacak, saygıdeğer, muhterem

WORSHIPFULLY : English Turkish

adv. tapınarak, tapara, ibadet ederek, Tanrı'ya taparak; hayranlık duyarak

WORSHIPPER : English Turkish

n. tapan kimse, ibadet eden kimse, mümin, inanan

WORSHIPPER OF IDOLS : English Turkish

n. putperest, putlara tapan kimse

WORSHIPPING : English Turkish

n. tapınma

WORST : English Turkish

adj. en kötü, en fena

WORST : English Turkish

n. en kötüsü, en kötü durum

WORST : English Turkish

v. yenmek, alt etmek

WORST : English Turkish

adv. en kötü biçimde, en fena şekilde

WORSTED : English Turkish

adj. taranmış (yün), yün iplikten dokunmuş

WORSTED : English Turkish

n. yün iplik, yün kumaş

WORSTED YARN : English Turkish

n. taranmış yün iplik

WORT : English Turkish

n. bitki, arpa mayası

WORTH : English Turkish

n. Mizuri'de (ABD) bir kasaba; Georgia'da (ABD) bir ilçe; Illinois'de (ABD) bir köy

WORTH : English Turkish

v. değmek

WORTH : English Turkish

n. değer, bedel, değerli şey

WORTH : English Turkish

adj. değer, layık, bedel, değerinde

WORTH A FORTUNE : English Turkish

servet değerinde, çok değerli, çok kıymetli altın veya para ile ölçülemez, fiyatsız, türünün tek örneği, satın alınamaz

WORTH A MILLION : English Turkish

ir milyon değerinde, çok değerli, çok pahalı, çok kıymetli

WORTH A PENNY : English Turkish

adj. beş paralık