Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WORTH DOING : English Turkish

adj. yapmaya değer

WORTH NOTHING : English Turkish

değersiz, kıymetsiz, sıfır kıymette, değeri olmayan

WORTH SEEING : English Turkish

adj. görmeye değer

WORTH THE MONEY : English Turkish

paraya değer, verilen paranın karşılığı, fiyatına göre kalitesi uygun

WORTH-WHILE INVESTMENT : English Turkish

yapmaya değer yatırım, para yatırma ve karşılığında büyük kazanç elde etme

WORTHIES : English Turkish

n. önemli kişiler, kodamanlar

WORTHILY : English Turkish

adv. yakışır şekilde, yaraşır biçimde, uygun bir şekilde

WORTHINESS : English Turkish

n. değer, lâyık olma

WORTHLESS : English Turkish

adj. değersiz, önemsiz, beş para etmez, karaktersiz

WORTHLESS PERSON : English Turkish

n. ciğeri beş para etmez tip

WORTHLESSLY : English Turkish

adv. değersiz ve önemsiz bir şekilde, değmeyecek bir şekilde, önemsiz bir şekilde

WORTHLESSNESS : English Turkish

n. değersizlik, önemsizlik

WORTHWHILE : English Turkish

adv. uğraşmaya değer, zaman harcamaya değer

WORTHWHILE : English Turkish

adj. değer, zahmete değer, zamana değer

WORTHWHILENESS : English Turkish

n. kârlılık, faydalılık, yararlılık; çalışmaya (veya zaman, paraya vs) değer olma durumu

WORTHY : English Turkish

n. saygın kişi, önemli kimse, kodaman

WORTHY : English Turkish

adj. değer, layık, yakışır, dikkate değer, önemli, değerli, saygıdeğer

WORTHY ADVERSARY : English Turkish

mukabil rakip, eşit güçteki rakip, karşılık düşen aleyhtar

WORTHY CAUSE : English Turkish

değer amaç, savunulmaya değer hedef, destekli amaç, iyi desteği olan amaç

WORTHY OF : English Turkish

değer, layık

WORTHY OF CREDIT : English Turkish

adj. güvenilir, kredi verilir

WORTHY OF HIS STATUS : English Turkish

pozisyonunu hak eden, bulunduğu statüye yaraşan

WORTHY OF NOTE : English Turkish

göstermeye değer, işaret etmeye değer

WORTHY OF NOTICE : English Turkish

görmeye değer, haberdar olmaya değer, dikkate değer, dikkate şayan, fevkalade, hatırı sayılır

WORTHY OPPONENT : English Turkish

mukabil rakip, eşit güçteki rakip, karşılık düşen aleyhtar