Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WOT : English Turkish

v. bilmek (Eski Kullanım)

WOTCHA : English Turkish

interj. (Britanya İngilizcesi) selam, arkadaşlar arasında kullanılan selamlaşma

WOU : English Turkish

Batı Oregon Üniversitesi, Monmouth Oregon'da (ABD) bulunan devlet üniversitesi

WOULD : English Turkish

v. cekti, caktı, erdi, ermi (soru hali), ermiydi (soru hali)

WOULD BE : English Turkish

n. sözde, sözümona, bozuntusu olan, görünüşteki

WOULD BE POET : English Turkish

n. şair bozuntusu

WOULD IT WERE SO : English Turkish

öyle olmasını dilerdim, keşe öyle olsaydı

WOULD LIKE : English Turkish

ister, istiyor, ile ilgileniyor

WOULD NOT HARM A FLY : English Turkish

karıncayı bile incitmez

WOULD NOT HURT A FLY : English Turkish

karıncayı bile incitmez

WOULD PASS IN A CROWD : English Turkish

farkına varılmadan geçebilir, göze çarpmadan geçebilir

WOULD SELL HIS OWN MOTHER : English Turkish

kendi annesini bile satar, hiçbir ahlak duygusu yok ve para için her şeyi yapar

WOULD THAT : English Turkish

-yı isterdim, keşke olsaydı

WOULD THAT HE WERE STILL LIVING : English Turkish

onun halen hayatta olmasını isterdim

WOULD YOU ASSIST ME : English Turkish

ana yardımcı olabilir misiniz

WOULD YOU BELIEVE IT : English Turkish

İnanabiliyor musun

WOULD YOU CALL A TAXI FOR ME, PLEASE : English Turkish

enim için taksi çağırır mısınız

WOULD YOU CARE FOR SOMETHING TO EAT : English Turkish

irşeyler yemek ister misiniz

WOULD YOU CARE TO GO FOR A WALK? : English Turkish

yürümek ister misin?, yürümek iter misiniz?, yürüyüşe çıkmak ister misin?, gezmek ister misin?, gezintiye çıkmak ister misin?, dolaşmak ister misin?, bir gezintiye ne dersin?

WOULD YOU KINDLY : English Turkish

ica etsem,
ar mısın lütfen,
ar mısınız

WOULD YOU LIKE A WINDOW OR AN AISLE SEAT : English Turkish

pencere kenarı mı

WOULD YOU LIKE ANY HAIR SPRAY : English Turkish

saç spreyi sıkmamı ister misiniz

WOULD YOU LIKE ME TO PUT YOU ON OUR WAITING LIST : English Turkish

sizi bekleme listesine kayıt etmemi ister misiniz

WOULD YOU LIKE SOMETHING TO DRINK : English Turkish

İçecek bir şeyler ister misiniz

WOULD YOU LIKE TO GO DANCING : English Turkish

dans etmeye gitmek ister misiniz, dans etmek ister misiniz