English Turkish
WRONGED : English Turkish
adj. haksızlığa uğrayan kimse
WRONGER : English Turkish
n. hatacı, yanlışçı, yanlış yapan kimse; suçlu, fail
WRONGEST : English Turkish
adj. en yanlış, en hatalı, en uygunsuz, en haksız
WRONGFUL : English Turkish
adj. haksız, insafsız, kötü, yasadışı
WRONGFUL ACCUSATION : English Turkish
yanlış suçlama, hatalı suçlama, haksız suçlama
WRONGFUL ACTION : English Turkish
yanlış hareket, hatalı davranma; haksız hareket, haksız faaliyet
WRONGFUL DEATH : English Turkish
n. (Hukuk) hatayla öldürme, başkasının ihmal veya hatası sonucu gerçekleşen ölüm
WRONGFUL DISMISSAL : English Turkish
haksız işten çıkarma, haksız yere işinden etme
WRONGFULLY : English Turkish
adv. yanlış bir şekilde, hatayla; yasal olmayan bir şekilde; haksızca; onursuzca, şerefsizce
WRONGFULNESS : English Turkish
n. hatalı oluş, hata, haksızlık, yanlışlık
WRONGHEADED : English Turkish
adj. inatçı, aksi, huysuz, yanlış fikirli
WRONGHEADEDLY : English Turkish
adv. yanlış bir düşünceyle, yanlış bir fikirle, hatalı bir şekilde; dik kafalı bir şekilde, inatçı bir şekilde
WRONGHEADEDNESS : English Turkish
n. yanlış bir düşünceye sahip olma, yanlış fikirlilik, hatalı olma durumu; dik kafalılık, inatçılık
WRONGLY : English Turkish
adv. ters, ters olarak, yanlış, haksız yere, hatalı bir şekilde
WRONGNESS : English Turkish
n. yanlışlık, yanlış olma durumu, hatalılık; ahlaksızlık; haksızlık
WRONGOUS : English Turkish
adj. yasal olmayan (İskoçça), yanlış, haksız
WROTE DOWN : English Turkish
yazdı, kaydetti, kayda geçirdi
WROTE ON ICE : English Turkish
uz üzerine yazdı, su yüzeyine yazdı, yerine getirmediği vaatte bulundu, tutamadığı söz verdi
WROTH : English Turkish
adj. kızgın, öfkeli, dargın, kırgın
WROUGHT : English Turkish
adj. işlenmiş, dövme
WROUGHT IRON : English Turkish
dövme demir
WROUGHT STEEL : English Turkish
dövme çelik
WROUGHT UP : English Turkish
adj. heyecanlı, öfkeli, sinirli
WRT : English Turkish
- konusunda,
e gelince,
e ilşkin olarak, istinaden, bakımından (İnternet)
WRUNG HIS FINGERS : English Turkish
parmaklarını sıktı, parmaklarını büktü, ellerini sıktı, ağırı gerginlikten dolayı ellerini ve parmaklarını ovuşturdu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani