Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WUSS : English Turkish

n. (Argo) korkak, tırsak, zayıf kimse; etkisiz kimse; efemine erkek, kadınsı adam

WUSSY : English Turkish

n. (Argo) korkak, tırsak, zayıf; etkisiz karaktere sahip olma

WUTHER : English Turkish

v. uğuldamak, gürlemek, yüksek bir gürültüyle esmek (rüzgâr)

WUTHERING : English Turkish

adj. uğuldama, gürleme, yüksek bir gürültüyle esme (rüzgâr)

WUTHERING HEIGHTS : English Turkish

n. Wuthering zirveleri, sevgililer onların tutkuları ve intikam üzerine 1847 yılında Emily Bronte tarafından yazılmış roman

WW : English Turkish

dünya savaşı, pek çok ülkenin birbiri ile savaştığı geniş ölçekli savaş (I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı)

WW I : English Turkish

I. Dünya Savaşı, esas olarak Orta Doğu ve Avrupa'da yaşanan Merkez Kuvvetler ve Müttefikler arasındaki büyük savaş (
1918)

WW II : English Turkish

II. Dünya Savaşı, Eksen devletleri ve Müttefikler arasında yaşanan büyük savaş (
1945)

WWI : English Turkish

n. I. Dünya Savaşı, esas olarak Orta Doğu ve Avrupa'da
1918 yılları arasında yaşanan Merkez Kuvvetler ve Müttefikler arasındaki büyük savaş

WWII : English Turkish

n. II. Dünya Savaşı, 1939 yılında Almanya'nın Polonya'yı işgali ile başlayan ve 1945'te Almanya ve Japonya'nın teslim olması ile sona eren Eksen devletleri ve Müttefikler arasında yaşanan büyük savaş

WWP : English Turkish

dünya balina polisi, toplumu balinalarla ilgili konularda eğitme yolları arayan çevreci grup

WWW : English Turkish

n. dünya çapında geniş ağ, tüm dünyaya yayılmış birbirine bağlı HTML belgeleri ağı

WWW SITE : English Turkish

WWW sitesi, bir HTTP sunucusu çalıştıran ve İnternet'teki HTML belgelerini görüntüleyen bilgisayar

WY. : English Turkish

n. Wyoming, ABD'de bir eyalet

WYANDOTTE : English Turkish

n. Michigan'ın (ABD) güneydoğusunda bir şehir; Kansas'ın (ABD) kuzeydoğusunda bir ilçe; Oklahoma'da (ABD) bir şehir

WYANDOTTE : English Turkish

n. yumurtası ve eti için yetiştirilen orta büyüklükte bir Kuzey Amerika tavuğu türü

WYATT EARP : English Turkish

(
1929) Eski Batı'da efsanevi bir figür haline gelen Amerikalı kanun görevlisi ve silahşör

WYCH ELM : English Turkish

n. karaağaç, dağ karaağacı, Kuzey ve Batı Avrupa'da rastlanan bir karaağaç türü

WYCHHAZEL : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) cadı fındığı, güvercin ağacı, çiçek açan bir ağaç türü; bu ağaçtan elde edilen kan durdurucu çözelti

WYE : English Turkish

n. İngiltere'de bir nehir; Kent'te (İngiltere) tarihi bir köy; Montana'da (ABD) bir kasaba

WYE : English Turkish

n. Y harfi; Y şeklinde olan şey; Y şeklinde üç fazlı devre (Elektronik); trenin yönünü değiştirmek için kullanılan üç ayaklı demiryolu

WYE ACCORDS : English Turkish

Wye düzenlemeleri, İsrail ve Filistin Yönetimlerince imzalanan gelecekteki barış ve güvenlik düzenlemelerinin çerçevesini çizen Ekim 1998 anlaşması (Wye Çiftliği'nde imzalanan Maryland, ABD)

WYE PLANTATION : English Turkish

Wye çiftliği, Maryland'de (ABD) İsrailliler Filistinliler ve ABD Başkanı Bill Clinton arasında barış görüşmeleri ve anlaşmalarının yapıldığı kırsal çiftlik (Ekim 1998)

WYE RIVER : English Turkish

Wye Nehri, batı İngiltere'de Galler'den Severn haliçine doğru akan bir nehir; Maryland'de (ABD) bir nehir

WYE RIVER CONFERENCE : English Turkish

Wye Nehri Konferansı, Orta Doğu barış sürecinin bir parçası olarak ABD Başkanı Bill Clinton'un evsahipliğinde Ekim 1998'de gerçekleştirilen İsrail-Filistin zirvesi