English Turkish
YARD SALE : English Turkish
n. bahçe satışı, evin bahçesinde yapılan istenmeyen eşya satış, bir kimsenin özel mülkünde gerçekleştirilen kişisel eşyaların gayriresmî satışı; gayriresmî mülk satışı
YARDAGE : English Turkish
n. yarda olarak uzunluk
YARDARM : English Turkish
n. seren ucu, seren direği ucu, kare yelkeni destekleyen gemi serenini herhangi bir ucu
YARDBIRD : English Turkish
n. avlu kuşu, (Argo) ceza olarak belli bir alanda tutulan asker; ceza olarak kendisine onur kırıcı bir görev verilmiş asker; acemi asker; mahkûm; hükümlü
YARDENA : English Turkish
n. kadın için İbranice bir isim
YARDENA ARAZI : English Turkish
israilli kadın şarkıcı
YARDMAN : English Turkish
n. demiryolu işçisi, demiryolunda çalışan kimse
YARDMASTER : English Turkish
n. demiryolu kontrolörü, demiryolu ustası
YARDSTICK : English Turkish
n. yarda ölçeği, ayar
YAREN : English Turkish
n. orta Pasifik Okyanusu'nda ada ülkesi güney Nauru'nun devlet dairelerinin bulunduğu ada ilçe; (gayriresmi) Nauru'nun başkenti
YARIV : English Turkish
n. bir erkek ismi, bir soyadı (İbranice)
YARKON : English Turkish
n. israil'de bir nehir; İbranice bir soyadı
YARKON CEMETERY : English Turkish
israil mezarlığı
YARKONI : English Turkish
n. İbranice bir soyadı
YARMELKE : English Turkish
n. yaşmak, Musevi inancında giyilen bir tür başlık
YARMUCH : English Turkish
n. küçük Ürdün nehri, Ürdün Nehri'nin ana kollarından biri
YARMUCH RIVER : English Turkish
Yarmuch Nehri, Ürdün'de bir nehir, Ürdün Nehri'nin ana kollarından biri
YARMULKA : English Turkish
n. yarmulka, dini bütün Museviler tarafından giyilen bir tür başlık, takke, bere
YARMULKE : English Turkish
n. yarmulke, dini bütün Museviler tarafından giyilen bir tür başlık, takke, bere
YARN : English Turkish
n. iplik, masal, hikâye
YARN : English Turkish
v. hikâye anlatmak, masal anlatmak
YAROVISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) bir bitkinin gelişim sürecini bitkinin kökünü veya soğanını soğuğa maruz bırakarak hızlandırmak (yarovize olarak da yazılır)
YAROVIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) bir bitkinin gelişim sürecini bitkinin kökünü veya soğanını soğuğa maruz bırakarak hızlandırmak (yarovise olarak da yazılır)
YARROW : English Turkish
n. civanperçemi
YASGUR'S FARM : English Turkish
Yasgur çiftliği, New York (ABD) Bethel'de bir çiflik, Ağustos 1969'da Woodstock müzik festivali'nin yapıldığı yer
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani