English Turkish
YELLOW DOG : English Turkish
n. korkak, ödlek, soysuz, adi, sendika karşıtı
YELLOW DOG CONTRACT : English Turkish
sarı sözleşme, bir yerde çalışan işçiye sendikaya üye olmayacağına dair işvereni tarafından imzalatılan sözleşme
YELLOW EARTH : English Turkish
n. sarı toprak
YELLOW FEVER : English Turkish
sarıhumma
YELLOW FLAG : English Turkish
n. sarı bayrak, karantina bayrağı, limana giren bir gemiden liman giriş izni için tek başına dalgalandırılan ve gemide herhangi bir hastalık durumunun olmadığını belirten bayrak; bir gemide başka bir bayrakla birlikte dalgalandırılan ve o gemide bulaşıcı hastalık bulunduğunu anlatan bayrak; karantinaya alınmış bir gemi tarafından takılan sarı bayrak (Gemicilik); sarı süsen, bataklık süseni (Botanik); tehlikeli bir durum nedeniyle dikkat çekmek amacıyla kullanılan sert sarı bayrak (Araba Yarışları)
YELLOW GOLD : English Turkish
sarı altın, seçkin altın, yüksek kalitede altın
YELLOW HAMMER : English Turkish
n. sarıcık
YELLOW JACK : English Turkish
n. karantina bayrağı, sarıhumma, karantina flaması
YELLOW JACKET : English Turkish
n. siyah ve parlak sarı çizgileri olan bir yabanarısı; (Argo) fenobarbitalin sarı kapsülü
YELLOW JACKETS : English Turkish
sarı ceketliler, Georgia Teknoloji Üniversitesi'nde atletizm takımlarının adı
YELLOW JOURNALISM : English Turkish
n. sarı gazetecilik, sansasyonel gazetecilik, asparagas habercilik, okuyucuların dikkatini çekmek için haberleri istismar eden veya abartan gazetecilik
YELLOW LIGHT : English Turkish
sarı ışık, sarı renkte olan ışık; sürücüleri tamamen durmak üzere yavaşlama konusunda uyaran trafik ışığı (ABD'de); tamamen durmuş haldeki sürücüleri hareket etmek üzere hazır olmaları konusunda uyaran trafik ışığı (Avrupa'nın çoğu kesimlerinde)
YELLOW MALLOW : English Turkish
n. sarı hatmi
YELLOW METAL : English Turkish
pirinç
YELLOW OCHER : English Turkish
n. sarı okra, sarı toprak boyası
YELLOW PAGES : English Turkish
telefon rehberi, altın rehber
YELLOW PAINT : English Turkish
n. sarı boya
YELLOW PRESS : English Turkish
sansasyon gazetesi
YELLOW RACE : English Turkish
sarı ırk, sarımsı renkte derileri olan insan ırkı, Uzak Doğu ırkı
YELLOW SEA : English Turkish
Sarı Deniz, Pasifik Okyanusu'nun Çin ve Kore arasında kalan bölümü
YELLOW SOAP : English Turkish
n. arap sabunu
YELLOW SPOT : English Turkish
sarı nokta, sarı leke; göz ağında bulunan sarımsı benek
YELLOW SUBMARINE : English Turkish
sarı denizaltı, rock grubu "The Beatles" tarafından yapılan bir sinema filmi ve albüm
YELLOW-DOG : English Turkish
adj. sarı köpek, aşağılık, alçak, adi, aşağılamaya değer, aşağılanabilir; işçi sendikası muhalifi
YELLOW-GREEN : English Turkish
sarı yeşil, sarımsı yeşil, yeşil ve bir miktar sarı olan renk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani