Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
YELLOW-HAMMER : English Turkish

n. sarı balyoz, altın balyoz; sarı göğüslü ve taçlı küçük kiraz kuşu, altın ağaçkakan

YELLOW-VENTED BULBUL : English Turkish

n. (Zooloji) Arap bülbülü, Singapur'da yaygın olarak rastlanan ötücü bir kuş

YELLOWBACK : English Turkish

n. sarı arkalı, ucuz ve popüler duygusal roman

YELLOWBELLY : English Turkish

n. korkak, ödlek, tırsak, tabansız, cesaretsiz

YELLOWHAMMER : English Turkish

n. sarı balyoz, altın balyoz; sarı kiraz kuşu, sarı göğüslü ve taçlı küçük kiraz kuşu; altın ağaçkakan (Kuzey Amerika'ya özgü bir kuş türü)

YELLOWING : English Turkish

adj. sarılama, sarı hale getirme, sarıya çevirme

YELLOWISH : English Turkish

adj. sarımtırak, sarımsı

YELLOWKNIFE : English Turkish

n. Kanada'da bir şehir, Kuzeybatı Bölgeleri'nin başkenti

YELLOWNESS : English Turkish

n. sarılık

YELLOWSTONE : English Turkish

n. Yellowstone (sarı kayalar) milli parkı, ABD'de milli park

YELLOWTAIL : English Turkish

n. sarıkuyruk balığı, California'ya (ABD) özgü sarı kuyruklu bir balık; levreğe benzer sarı bir balık türü; sarı kuyruklu dil balığı; sarı kuyruk yüzgeçleri olan diğer balık türleri

YELLOWWOOD : English Turkish

n. bir ağaç türü, sarımsı rengi olan veya sarı öz üreten ağaçlardan herhangi biri; bu ağaçlardan herhangi birinin ahşabı; beyaz çiçekleri ve ağır odunu olan ve sarı bir boya üreten küçük bir ağaç

YELLOWY : English Turkish

adj. sarımsı

YELP : English Turkish

n. acıyla havlama, havlama

YELP : English Turkish

v. acıyla havlamak, havlamak, viyaklamak

YELTSIN : English Turkish

n. bir soyadı; Boris Yeltsin (
2007), Rus politikacı, Komünist bloğun dağılmasını takibeden süreçte Rusya'nın ilk devlet başkanı (
1999)

YELZIN : English Turkish

n. bir soyadı; Boris Yelzin (
2007), Rus politikacı, Komünist bloğun dağılmasını takibeden süreçte Rusya'nın ilk devlet başkanı (
1999)

YEMEN : English Turkish

n. Yemen

YEMENI : English Turkish

n. Yemenli

YEMENITE : English Turkish

n. Yemen'de (güneybatı Arabistan'da bir cumhuriyet) ikamet eden kimse

YEMENITE : English Turkish

adj. Yemen'e ait (güneybatı Arabistan'da bir cumhuriyet)

YEMENITE CITIZEN : English Turkish

n. Yemen vatandaşı

YEMIN MOSHE : English Turkish

Kudüs'te bir semt

YEN : English Turkish

n. yen, arzu, özlem

YENTA : English Turkish

n. boşboğaz, düşük çeneli, geveze, her şeyi bilir geçinen; dedikoducu, dedikodu yapan