English Turkish
YIDDISH THEATER : English Turkish
İbrani gösterisi, İbrani oyunlarının sergilendiği tiyatro
YIELD : English Turkish
n. verim, ürün, getiri, gelir, kazanç, sünme, esneme
YIELD : English Turkish
v. vermek, sağlamak, ürün vermek, eğilmek (tahta vb), karşı koyamamak, yol vermek, esnemek, uyum sağlamak, yerini bırakmak, açığa vurmak
YIELD A SECRET : English Turkish
v. sırrı açığa vurmak
YIELD BENEFITS : English Turkish
fayda sağlamak, ürün vermek, yarar göstermek, kullanışlı bir sonuç doğurmak
YIELD GROUND : English Turkish
toprağı bırakmak, bölgeyi terk etmek, topraktan vazgeçmek, bölgeyi teslim etmek
YIELD POINT : English Turkish
n. esneme sınırı, kopma noktası
YIELD PRECEDENCE TO : English Turkish
v. öncelik tanımak
YIELD STRENGTH : English Turkish
akma dayanımı, akma mukavemeti, bir maddenin baskı ve gerginlik arasında standart parçadan belirli bir sapma (genellikle %
2) gösterdiği baskı (Mekanik)
YIELD THE BREATH : English Turkish
nefesini teslim etmek, ölmek, vefat etmek
YIELD THE RIGHT OF WAY : English Turkish
n. geçiş önceliği vermek, yol vermek
YIELD TO DESPAIR : English Turkish
v. çaresizliğe boyun eğmek
YIELD TO FATE : English Turkish
kadere teslim olmak, kendini alınyazısına bırakmak
YIELD TO NONE : English Turkish
kimseden geri kalmamak
YIELD UP : English Turkish
açığa vurmak, teslim etmek
YIELD UP THE GHOST : English Turkish
uhunu teslim etmek, ölmek
YIELDED PROFITS : English Turkish
kâr sağladı, ürün verdi, kazanç getirdi, yarar üretti
YIELDED TO THE TEMPTATION : English Turkish
ayartıldı, ayartmaya teslim oldu, baştan çıkarıldı, baştan çıkarılmaya teslim oldu
YIELDING : English Turkish
adj. verimli, kazançlı, yumuşak, uysal
YIELDING INTEREST : English Turkish
adj. faizli
YIELDINGLY : English Turkish
adv. teslim olarak, pes ederek, bırakarak
YIGAL : English Turkish
n. İbranice bir isim
YIGAL ALON : English Turkish
İsrailli asker ve siyasetçi (Palmach'ın kurucularından biri)
YIGAL COHEN-ORGAD : English Turkish
İsrail parlementosunun eski üyesi ve maliye bakanı, Likud partisi üyesi
YIGAL HOROWITZ : English Turkish
eski bakan ve and İsrail parlementosunun üyesi, ziraatçi ve sanayici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani