Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
YOUNG HORSE : English Turkish

genç at, olgunlaşmamış erkek tay, tay

YOUNG IN ONE'S JOB : English Turkish

adj. acemi

YOUNG JUDAH : English Turkish

Amerikan siyonist Yahudi gençlik hareketi

YOUNG LADY : English Turkish

genç kız

YOUNG LION : English Turkish

genç aslan, olgunlaşmamış erkek aslan

YOUNG LOOKING : English Turkish

genç görünümlü

YOUNG LOVE : English Turkish

n. gençlik aşkı

YOUNG MACCABI : English Turkish

İsrailli öncü gençlik hareketi

YOUNG MAN : English Turkish

delikanlı, genç

YOUNG MASTER : English Turkish

genç efendi, genç sahibi, ev sahibinin oğlu

YOUNG MC : English Turkish

(Marvin Young olarak 1967 doğumlu) Amerikalı rap müzisyeni

YOUNG MEN'S CHRISTIAN ASSOCIATION : English Turkish

Genç Adamlar Hıristiyan Birliği, fiziksel ve ruhsal refah desteği veren uluslararası bir teşkilat (başlangıçta genç Hıristiyan erkeklere dönük), YMCA

YOUNG SHAVER : English Turkish

erkek çocuk

YOUNG TALENTS : English Turkish

genç yetenekler, sanatın çeşitli yönlerinde özel beceriler keşfeden genç insanlar

YOUNG TURKS : English Turkish

İttihatçılar, jön türkler

YOUNG WOMEN'S CHRISTIAN ASSOCIATION : English Turkish

Genç Kadınlar Hıristiyan Birliği, bir Hıristiyan kadınlar Amerikan teşkilatı, YWCA

YOUNG WOMEN'S HEBREW ASSOCIATION : English Turkish

Genç Kadınlar Musevi Birliği, bir Musevi kadınlar Amerikan teşkilatı, YWHA

YOUNGER : English Turkish

adj. küçük

YOUNGER GENERATION : English Turkish

daha genç kuşak, yeni nesil, çocuklar

YOUNGEST CHILD : English Turkish

en genç çocuk, bir ailedeki en son çocuk, yaşlı ebeveynlerin çocuğu

YOUNGISH : English Turkish

adj. gençten, genç, oldukça genç

YOUNGLING : English Turkish

n. genç, genç kimse; genç hayvan; genç bitki; acemi, yeni üye, tecrübesiz, tecrübesi olmayan kimse

YOUNGSTER : English Turkish

n. çocuk, yavru, delikanlı

YOUNGSTOWN : English Turkish

n. Ohio'da (ABD) bir şehir

YOUR : English Turkish

pron. senin, sizin