English Turkish
YUCATEC : English Turkish
adj. Yukatan Yarımadası'ndaki Yukatek halkına ait
YUCATEC MAYA : English Turkish
n. Yukatan Yarımadası ve Belize'de konuşulan Maya dili
YUCCA : English Turkish
n. yuka
YUCK : English Turkish
interj. iğrenç, öğk
YUCKY : English Turkish
adj. iğrenç, berat, tiksindirici, çirkin (Argo)
YUGOSLAV : English Turkish
n. Yugoslav, Yugoslavya'da (Avrupa'nın güneydoğusunda şimdi birkaç ayrı millete bölünmüş eski cumhuriyet) ikamet eden kimse
YUGOSLAV : English Turkish
adj. Yugoslav, Yugoslavya'ya ait (Avrupa'nın güneydoğusunda şimdi birkaç ayrı millete bölünmüş eski cumhuriyet)
YUGOSLAVIA : English Turkish
n. Yugoslavya, Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetlerinden oluşan güneydoğu Avrupa ülkesi (eskiden Bosna, Hırvatistan, Hersek, Makedonya ve Slovenya'nın dahil olduğu)
YUGOSLAVIAN : English Turkish
n. Yugoslavyalı, Yugoslavya'da (Avrupa'nın güneydoğusunda Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetlerinden oluşan federasyon) ikamet eden kimse
YUGOSLAVIAN : English Turkish
adj. Yugoslav, Yugoslavya'ya ait (Avrupa'nın güneydoğusunda şimdi birkaç ayrı millete bölünmüş eski cumhuriyet)
YUGOSLAVIAN CITIZEN : English Turkish
n. Yugoslavya (Avrupa'nın güneyinde bir ülke) vatandaşı
YUKATA : English Turkish
n. hafif pamuk kimono, Japon yayılma ipi
YUKI : English Turkish
n. Kuzey Amerika'nın kuzey Kaliforniya'da (ABD) yaşayan yerli insanları; Yuki halkı tarafından konuşulan dil; bir bayan ismi
YUKO : English Turkish
n. (Spor) yakın waza-ari (judo ve karatede)
YUKON : English Turkish
n. Yukon Nehri, Kanada boyunca akarak Bering Denizi'ne dökülen nehir; Yukon Bölgesi, kuzeybatı Kanada'da bir bölge
YUKON TERRITORY : English Turkish
n. Yukon bölgesi, kuzeybatı Kanada'da ünlü Klondike Altına Hücum'un yaşandığı bölge
YUL BRYNNER : English Turkish
n. (
1985) "Kral ve Ben" adlı filmdeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oskar kazanan Rus asıllı Amerikalı sinema oyuncusu (akciğer kanserinden ölen)
YULE : English Turkish
n. Noel
YULE BLOCK : English Turkish
n. Noel kütüğü, büyük kütük (geçmişte Noel sırasında şöminede yakılırdı)
YULE LOG : English Turkish
noelde yakılan kütük
YULETIDE : English Turkish
n. Noel zamanı, Noel yortusu
YUM YUM : English Turkish
n. harika, nefis
YUMA : English Turkish
n. Arizona'lı (ABD) Kızılderili kabilesi adı ve dili; güneybatı Arizona'da Kolorado Nehri kıyısında bir şehir
YUMMY : English Turkish
interj. harika, nefis
YUMMY : English Turkish
adj. nefis, lezzetli, tadı güzel, harika
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani