Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ZAMBIAN : English Turkish

n. Zambiyalı, Zambiya (Afrika'da bir ülke) yerlisi veya burada yaşayan kimse

ZAMBIAN : English Turkish

adj. Zambiyalı (Afrika'da bir ülke), Zambiya'nın

ZAMBO : English Turkish

n. (Aşağılayıcı Argo) zenci

ZAMENHOF : English Turkish

n. bir soyadı; Lazzaro Zamenhof (
1917), uluslararası Esperanto dilinin babası olan filolog ve göz doktoru

ZAMOUSE : English Turkish

n. kısa boynuzları ve püskül gibi büyük kulakları ile üç dizi uzun saçı bulunan Batı Afrika bufalosu (gerdanı yoktur), çalı ineği

ZANDE : English Turkish

n. Zaire'de yapılan on telli harp

ZANDER : English Turkish

n. sudak, sudak balığı, büyük tatlı su levreği

ZANILY : English Turkish

adv. budalaca, kaba bir şekilde, aptalca, maskara bir şekilde, soytarıca, fesatça, haylazca, sinsice

ZANINESS : English Turkish

n. budalalık, aptalca olma durumu, maskaralık, soytarılık

ZANTHOXYLUM : English Turkish

n. dikenli üvez, bit ağaç türü, bodur bir ağaç

ZANY : English Turkish

n. maskara, budala, palyaço, soytarı

ZANY : English Turkish

adj. maskara, budala

ZANZIBAR : English Turkish

n. Zanzibar Adası, Tanzanya anakarası kıyıları açıklarında Hint Okyanusu'nda bir ada (Afrika'ya neredeyse bitişik)

ZAP : English Turkish

v. öldürmek, gebertmek, hücum etmek, vurmak, kanal değiştirmek

ZAPPED : English Turkish

adj. bitap düşmüş, yorgun düşmüş, yorgunluktan harap olmuş, çok yorulmuş; süzülmüş, suyu alınmış

ZAPPER : English Turkish

n. uzaktan kumanda, televizyon VCR veya benzeri aletleri çalıştırmak için kullanılan uzaktan kumanda; elektrik akımı sağlayarak yaralayabilen veya öldürebilen elektrikli alet; virüsleri ve böcekleri cezp etme ve öldürme amaçlı olarak kullanılan elektronik alet; insan vücudu dokularına zarar vermeden elektrik enerjisi kullanarak bakteri virüs ve asalakları öldürdüğü düşünülen düşük voltajlı cihaz (Dr. Hulda Clark tarafından yaratılmıştır); zapçı, zaplayan, televizyon reklamları sırasında kanallar arasında gezinen kimse

ZAPPING : English Turkish

n. zaping, hızla geçme, hızlıca gezme, reklamları izlememek için bir uzaktan kumanda kullanarak televizyon kanallarını değiştirme

ZAPPY : English Turkish

adj. canlı, hayat dolu, enerjik

ZARATHUSTRA : English Turkish

n. zerdüşt

ZARDOZI : English Turkish

n. (Hindistan) altın ve gümüşlü çizgilerle yapılan süsleme işlemesi

ZAREBA : English Turkish

n. Afrika çit içi, Afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı

ZARF : English Turkish

n. bira veya sıcak kahve bardağını koymak için kullanılan süslemeli bardak şeklinde metal altlık

ZARYA : English Turkish

n. uluslararası uzay gemisinin ilk modeli (Rus uzay ajansı tarafından inşa edilen ve Kasım 1998'de başarılı şekilde fırlatılan)

ZARZUELA : English Turkish

n. iğneleyici komedi unsurları içeren İspanyol tarzı opera

ZATAR : English Turkish

n. yabani keklik otu ve kızartılmış susam çekirdekleri karışımı baharat (Ortadoğu'da çok popülerdir)