Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ZENER DIODE : English Turkish

n. Zener diyotu, (Elektronik) bir arıza anında voltaj geriliminin düşmesi ihtimaline karşı voltaj gerilimini sabit değerde tutan yarı iletken diyot (esasen voltaj regülatörlerinde kullanılan)

ZENITH : English Turkish

n. başucu, zirve, doruk

ZENITHAL : English Turkish

adj. başucuna ait

ZENO : English Turkish

n. zenon

ZENZAI : English Turkish

n. pirinç keki ve azuki fasulyesi çorbasından oluşan bir Japon tatlısı

ZENZIZENZIZENZIC : English Turkish

n. bir sayının sekizinci kuvveti

ZENZIZENZIZENZIC : English Turkish

adj. 8'inci kuvveti alınmış

ZEOLITE : English Turkish

n. zeolit

ZEPHANIAH : English Turkish

n. yahudi küçük peygamberi

ZEPHATH : English Turkish

n. İsrail'de bir şehir

ZEPHATH RESIDENT : English Turkish

n. Zephath muhkimi, Zephath'ta (İsrail'in kuzeyinde bir şehir) yaşayan kimse

ZEPHYR : English Turkish

n. batı rüzgârı, esinti, çok ince kumaş, ince gömlek

ZEPHYR CLOTH : English Turkish

n. zefir, çok ince kumaş

ZEPHYR CO., LTD. : English Turkish

n. gayrimenkul ticareti ve komisyonculuğu ile uğraşan Japon şirketi

ZEPHYR YARN : English Turkish

n. zefir ipliği

ZEPPELIN : English Turkish

n. Zeplin, bir soyadı; Count Ferdinand von Zeppelin (
1917), Alman ordusu subayı, 1900'de ilk iskeletli hava gemisinin geliştiricisi

ZEPPELIN : English Turkish

n. zeplin

ZERO : English Turkish

adj. sıfır, hiç

ZERO : English Turkish

n. sıfır, hiç, sıfır noktası, hiçlik

ZERO : English Turkish

v. sıfırlamak, sıfıra ayarlamak

ZERO ARTICLE : English Turkish

n. tanımsızlık, tanımsız öğe, bir tanım ekinin kullanılmaması durumundaki dil bilimi süreci (the, a, an)

ZERO CONDUCTOR : English Turkish

n. nötr iletken

ZERO DIMENSIONAL : English Turkish

adj. boyutsuz

ZERO GRAVITY : English Turkish

sıfır yerçekimi

ZERO HOUR : English Turkish

saldırı anı, başlangıç anı, kritik an