Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ACCUSED OF MANSLAUGHTER : English Turkish

adam öldürme ile suçlanmış, resmi olarak başka birini öldürmek ile suçlanmış, insan öldürme ile suçlanmış

ACCUSED OF MURDER : English Turkish

cinayetle suçlanmış, resmi olarak cinayet ile suçlanmış, başka birini kasten öldürmeyle suçlanmış

ACCUSER : English Turkish

n. suçlayan kimse

ACCUSING : English Turkish

adj. suçlayıcı, suçlayan, sitemli

ACCUSING : English Turkish

n. suçlama, itham

ACCUSINGLY : English Turkish

adv. suçlayıcı bir şekilde, suçlanır bir şekilde, kınayan bir şekilde

ACCUSTOM : English Turkish

v. alıştırmak

ACCUSTOM ONESELF TO : English Turkish

kendini alıştırmak, kendini adapte etmek; kendini psikolojik veya fiziksel olarak alıştırmak

ACCUSTOMED : English Turkish

adj. alışılmış, alışmış, alışkın, alışık

ACCUSTOMED TO : English Turkish

alışmak,
ile ilgili olarak alıştırmak, alışkın

ACE : English Turkish

adj. as, en iyi, birinci sınıf

ACE : English Turkish

n. as, bey, birli, yek; karşılanamayan atış (tenis); beş düşman uçağı düşüren pilot

ACE IN THE HOLE : English Turkish

son koz

ACE INHIBITOR : English Turkish

"angiotensin converting enzyme inhibitor (anjiyotensin enzim inhibitörü)"; ACE inhibitör, anjiyotensinin enzime dönüşmesini engelleyen kan basıncını düşüren ilaç grubu (Tıp)

ACE OF ACES : English Turkish

irinci sınıfların birincisi, en iyilerin en iyisi

ACE OF ACES™ : English Turkish

uçuş simülatörü bilgisayar oyunu

ACE OF SPADES : English Turkish

n. maça ası

ACEDIA : English Turkish

n. kaygısızlık, umursamazlık, hissizlik, ilgisizlik (dinde, hayatta, vs.)

ACELDAMA : English Turkish

n. (Yeni Ahit) Judas Iscariot’un İsa’ya ihaneti sonucu elde ettiği parayla Kudüs yakınlarında alınmış bir arazi; çok olumsuz çağrışımları olan yer

ACELLULAR : English Turkish

adj. hücresiz, hücreli olmayan, yapısında hücre bulunmayan, hücreler den oluşmayan (Biyoloji)

ACENESTHESIA : English Turkish

n. akenestezi, hastanın vücut algılamasını kaybettiği akıl hastalığı

ACENTRIC : English Turkish

adj. periferik, merkezi olmayan

ACEPHALI : English Turkish

n. liderleri olmadığı söylenen efsanevi halk; lidersiz Hıristiyan mezhebi

ACEPHALIA : English Turkish

n. asefali, baş yokluğu, baş eksikliği

ACEPHALOUS : English Turkish

adj. başsız