Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ACHLUOPHOBIA : English Turkish

n. karanlık korkusu, normal olmayan bir şekilde karanlıktan korkmak, geceden korkmak, skotofobi, niktofobi

ACHMAD : English Turkish

n. bir erkek adı (Arapça)

ACHOLI : English Turkish

n. Açoli; kuzey Uganda’da ve güney Sudan’da yaşayan ve Nil bölgesi dili konuşan bir halk grubu

ACHOLIA : English Turkish

n. akoli, (Gastroenteroloji)safra salgısının olmayışı; safranın salgılanamaması, kolestaz

ACHOLIC : English Turkish

adj. safrasız, safra salgısı olmayan (Tıp)

ACHOLOUS : English Turkish

adj. safra yokluğu, safra kesindeki safra eksikliği (Tıp)

ACHOLURIA : English Turkish

n. akolüri, idrarda safra pigmenti eksikliği (Tıp)

ACHONDROPLASIA : English Turkish

n. akondroplazi, cücelik, büyüme bozukluğu (Tıp)

ACHOO : English Turkish

interj. aksırık, aksırırken çıkartılan ses

ACHROMA : English Turkish

n. akromi, renksizlik, solukluk

ACHROMASIA : English Turkish

n. akromazi, solukluk, renk eksikliği

ACHROMATIC : English Turkish

adj. akromatik, renksemez; perdesi değişmeyen

ACHROMATIC LENS : English Turkish

akromatik mercek, renk sapması olmayan görüntü yaratmak için kullanılan genellikle iki ayrı mercekten oluşan mercek

ACHROMATICALLY : English Turkish

adv. akromatik olarak, akromatik bir şekilde, renksiz olarak

ACHROMATIN : English Turkish

n. akromatin, standart boyalarla boyanmaya karşı duyarlı olmayan doku (Biyoloji)

ACHROMATISE : English Turkish

v. akromatik yapmak, renksiz yapmak; akromatik yapmak (ayrıca achromatize)

ACHROMATISM : English Turkish

n. akromatizm, renksiz olma durumu veya niteliği

ACHROMATIZE : English Turkish

v. akromatik yapmak, renksiz yapmak; akromatik yapmak (ayrıca achromatise)

ACHROMATOPSY : English Turkish

n. renk körlüğü

ACHROMIA : English Turkish

n. akromi, normal pigmentasyon eksikliği (Tıp)

ACHROMIC : English Turkish

adj. akromik, renk eksikliği olan, renksiz

ACHROOUS : English Turkish

adj. akromatik, renksiz, rengi olmayan

ACHY : English Turkish

adj. ağrılı, ağrı ve acısı olmak veya neden olmak, ağrı ve acı hisleri olma veya neden olma

ACICULA : English Turkish

n. iğne biçiminde olan, bir bitkinin, hayvanın veya kristalin iğnemsi kısmı veya yapısı

ACICULAR : English Turkish

adj. iğne ve diken şeklinde olan, ince ve sivri uçlu, iğne biçimli