Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

ACTION MOVIE : English Turkish

aksiyon filmi

ACTION OF DETINUE : English Turkish

haksız olarak alınan bir menkulün iadesi davası, yasal olmayan bir şekilde alınan bir mülkiyetin iadesi inin yapılan eylem (Hukuk)

ACTION OF TORTS : English Turkish

haksız fiil davası, haksız muamele sonucu olan dava (Hukuk)

ACTION OF TROVER : English Turkish

haksız alıkoyma tazminat davası

ACTION PAINTING : English Turkish

hareket resmi, boyanın tuval üzerine döküldüğü veya atıldığı resim yapma tekniği

ACTION REPLAY : English Turkish

n. tekrar (İngiltere İngilizcesi), tekrar

ACTION STATION : English Turkish

çarpışma yeri

ACTION STATIONS : English Turkish

alârm

ACTION VERB : English Turkish

n. eylem fiili, (Gramer) eylem veya hareket belirten yüklemin merkezi olan kelime

ACTION-PACKED : English Turkish

heyecanlı, çok fazla aksiyon içeren, heyecanlı durumlarla dolu olan

ACTIONABILITY : English Turkish

n. dava açılabilir olma, dava edilebilir olma niteliği, yasal eyleme eğilimi olan

ACTIONABLE : English Turkish

adj. dava edilebilir, dava konusu olabilir

ACTIONER : English Turkish

n. aksiyon, aksiyon filmi (resmi olmayan)

ACTIONIST : English Turkish

n. hissedar, hisse senetleri alım satımı yapan şirketin ortağı

ACTIONS SPEAK LOUDER THAN WORDS : English Turkish

ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, yapılan eylemler söylenmiş niyetlerden daha önemlidir

ACTIONTEC ELECTRONICS, INC. : English Turkish

n. IBM uyumlu bilgisayarlara sesli faks modem üreten şirket, geniş bantlı iletişim ve ağ oluşturma aletlerinde lider

ACTIVATE : English Turkish

v. etkinleştirmek, harekete geçirmek, aktif hale getirmek; kurmak (birlik)

ACTIVATED CARBON : English Turkish

n. aktif kömür, emici kömür

ACTIVATING : English Turkish

n. etkinleştiren, harekete geçirme eylemi, aktif yapma

ACTIVATING SYSTEM : English Turkish

aktivasyon sistemi, bir cihazı etkinleştirilmesini sağlayan mekanizma

ACTIVATION : English Turkish

n. aktifleştirme, etkinleştirme, harekete geçirme,

ACTIVATION KEY : English Turkish

n. aktivasyon anahtarı, (Bilgisayar ve İnternet) satın alınan bir ürün lisansının yüklemesini tamamlaması ve çalıştırabilmesi için a.KEY dosyasına yazılan sayılar dizisi

ACTIVATOR : English Turkish

n. etkileştirici, etkinleştiren eden kimse, bir şeyi harekete geçiren kimse

ACTIVE : English Turkish

adj. aktif, çalışan, faal, işleyen, canlı, etkin, hareketli, enerjik, kıvrak, çalışkan, etken, üretken

ACTIVE ACCOUNT : English Turkish

aktif hesap, sürekli kullanılan veya halen yürürlükte olan hesap