Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ACTIVE ARMY : English Turkish

aktif ordu, daimi ordu, aktif olarak görevde bulunan ordu kuvvetleri

ACTIVE BALANCE : English Turkish

n. hesap fazlası, fazla bakiye

ACTIVE CELL : English Turkish

etkin hücre, elektronik çizelgede bulunan varsayılan hücre

ACTIVE CHANNEL : English Turkish

Microsoft Internet Explorer (MSIE) (Microsoft İnternet Gezgini) aracılığıyla güncellenmiş bilgi gönderilerini almakta kullanılan internet bilgi kanalı

ACTIVE CONTENT : English Turkish

aktif içerik, bir web sitesinde güncellenmiş olan veya sürekli değişen bilgi (örneğin, yeni bir bilgi alındığında veya kullanıcı işlemlerine karşılık olarak)

ACTIVE DEFENCE : English Turkish

etkin savunma, var olan tüm askeri imkanları kullanarak yapılan bölge savunması

ACTIVE DESKTOP : English Turkish

Aktif Masaüstü; internet sitelerinin bileşenlerini direkt olarak bir kişisel bilgisayarda gösterme seçeneği (HTML ve JAVA APPLET öğeleri gibi)

ACTIVE DRIVE : English Turkish

aktif sürücü, bir bilgisayarda bulunan kontrol etme mekanizması

ACTIVE DUTY : English Turkish

etkin görev, bir kimsenin askeri bir karargâhta aktif olarak çalıştığı askerlik görevi

ACTIVE FORCES : English Turkish

etkin güçler, faal durumda olan kuvvetler

ACTIVE INGREDIENT : English Turkish

etken madde, bir ürünün etkisinden sorumlu olan bileşim maddesi (temizleme etkisi, ilaçların tedavi edici etkisi, vs.)

ACTIVE LIST : English Turkish

muvazzaflar kadrosu, redif askerleri listesi

ACTIVE PARTICIPANT : English Turkish

aktif katılımcı, bir organizasyona katkıda bulunan katılımcı, etkinliklerde yer alan katılımcı

ACTIVE PARTICIPLE : English Turkish

aktif ortaç, etkin durumda olan ortaç (Gramer)

ACTIVE PERSON : English Turkish

aktif kişi, meşgul şahıs, çalışkan kişi

ACTIVE PROGRAM : English Turkish

aktif program, bir bilgisayarda çalışmakta olan program

ACTIVE RESERVE SERVICE : English Turkish

yedek askerlik hizmeti, yedek askeri kuvvetlerinde aktif hizmet vermek

ACTIVE SERVER PAGES : English Turkish

"Active Server Pages (Aktif Sunucu Sayfaları)"; (İnternet) programcıların hareketli web sayfaları yaratmak için HTML ve yeniden kullanılabilir ActiveX bileşenlerini kodlarla birleştirmelerini sağlayan kod ortamı (Microsoft ağ sunucularında kullanılmak üzere tasarlanmış), ASP

ACTIVE SERVICE : English Turkish

askeri hizmeti, muvazzaf askeri hizmet, muvazzaf asker olarak yapılan askeri hizmet (yedek askerin aksine olarak)

ACTIVE STAR : English Turkish

active star, bilginin merkezi bir kesişme noktasına geldiği ve buradan hedef bilgisayara akratıldığı bilgisayar ağı mimarisi

ACTIVE TRADE BALANCE : English Turkish

aktif ticaret bilançosu, daimi hareketi gösteren ticaret dengesi (tüm ithalat değeri ile tüm ihracat değeri arasındaki fark

ACTIVE TRANSPORT : English Turkish

n. etkin taşınım, (Kimya, Biyokimya) moleküler hareket, enerji tüketimi gerektiren düşük konsantrasyonlardan da yüksek olanlara doğru hücre zarları içerisinde iyonlar, yapı maddeleri veya başka moleküllerin taşınımı

ACTIVE VACCINATION : English Turkish

n. aktif aşılama, vücudun antikorlar yaratmasına neden olmak için canı virüs veya bakteri enjeksiyonu

ACTIVE VERB : English Turkish

n. etken fiil

ACTIVE VERB FORM : English Turkish

etken fiil biçimi, fiilin failini etken olarak gösteren fiil biçimi (Gramer)