English Turkish
ADAM'S WINE : English Turkish
su, (İskoçya’da) içecek olarak su
ADAMANT : English Turkish
adj. sert, hoşgörüsüz
ADAMANT : English Turkish
n. çok sert efsanevi bir taş
ADAMANTINE : English Turkish
adj. sarsılmaz, çok sert
ADAMANTINE WILL : English Turkish
n. sarsılmaz irade
ADAMANTLY : English Turkish
adv. katı bir şekilde, inatla, kararlılıkla, sebatla
ADAMITE : English Turkish
n. Adem’in soyundan gelen; kimse, insan; nüdist; Adem’in durumunu taklit eden ve çıplak dolaşmayı tercih eden hayalperest bir tarikatın üyesi; bir tür yeşil floresan minerali
ADAMS : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek adı; John Adams (
1826), ABD’nin İkinci Başkanı (
1801); John Quincey Adams (
1848), ABD’nin Altıncı Başkanı
29); Samuel Adams (
1803), Bağımsızlık Bildirgesi’ni imzalayan kişi
ADAMSON : English Turkish
n. bir soyadı
ADANSONIA : English Turkish
n. adansonia, baobab ağcını dahil eden ağaçlar cinsi
ADANSONIA DIGITATA : English Turkish
Baobap ağacı; su depolayan büyük şişkin gövdeli ağaç (anakarası Afrika’dır)
ADAPT : English Turkish
v. adapte etmek, uydurmak, uyarlamak, uymakalıntı yapmak, aktarmak
ADAPTABILITY : English Turkish
n. uyma yeteneği, adapte olabilirlik
ADAPTABLE : English Turkish
adj. uyarlanabilir, uydurulabilir, uyabilen, uygun
ADAPTABLENESS : English Turkish
n. şartlara uyma niteliği, uyum sağlama niteliği, alışma yeteneği
ADAPTATION : English Turkish
n. adaptasyon, alıntı, uyma, aktarma, uyarlama, uygunluk, intibak
ADAPTATION PERIOD : English Turkish
adaptasyon dönemi, alışmak için gereken zaman dilimi, kendini alıştırmak için gereken zaman
ADAPTATIONAL : English Turkish
adj. adaptasyonel, adaptasyonla ilgili, uyum süreci ile ilgili; kendini alıştırma ile ilgili, değişiklikle ilgili
ADAPTEC : English Turkish
n. merkezi California’da bulunan Amerikan kuruluşu, yüksek hızlı bilgi iletişimi ve ağ oluşturma için yazılım ve donanım ürünleri üreticisi (Bilgisayar)
ADAPTED : English Turkish
adj. uyarlanmış, adapte edilmiş
ADAPTED FOR : English Turkish
uygun olmak,
e uygun olmak, uygun olması için
ADAPTED FROM : English Turkish
-den uyarlanmış, e- dayalı, esasına dayanarak yapılmış olan
ADAPTED HIMSELF : English Turkish
kendini alıştırdı, kendini uydurdu, kendi isteği gibi yaptı
ADAPTER : English Turkish
n. adaptör, uyarlayan, uyarlayıcı; ara parçası [fiz.]
ADAPTION : English Turkish
n. alıştırma, alışma eylemi; bir şeyin diğerini uymasını sağlamak; değişiklik, ayarlama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani