Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
S'EMBUSQUER : French Turkish

pusuya yatmak

S'EMMERDER : French Turkish

canı sıkılmak

S'EMMITOUFLER : French Turkish

iyice giyinmek

S'EMPARER : French Turkish

ele geçirmek, almak, kendine mal etmek

S'EMPESSER : French Turkish

"özen göstermek; gayret göstermek, can atmak; acele etmek"

S'EMPIFFRER : French Turkish

tıkınmak

S'EMPILER : French Turkish

üst üste yığılmak

S'EMPLOYER : French Turkish

kullanmak

S'EMPLOYER À : French Turkish

kendini vermek

S'EMPOISONNER : French Turkish

kendini zehirlemek

S'EMPORTER : French Turkish

"öfkelenmek; gemi azıya almak, hiddetlenmek"

S'EMPÂTER : French Turkish

tombullaşmak, şişmanlamak

S'EMPÊCHER : French Turkish

kendini tutmak

S'EN ALLER : French Turkish

"ayrılıp gitmek; çekilmek, savuşmak; ortadan kalkmak"

S'EN ALLER EN EAU DE BOUDIN : French Turkish

aşa çıkamamak, sonuç vermemek

S'EN BATTRE L'ÌIL : French Turkish

aldırış etmemek

S'EN FAIRE : French Turkish

"tedirgin olmak; kederlenmek "

S'EN FAIRE ACCROIRE : French Turkish

kendini dev aynasında görmek

S'EN FALLOIR : French Turkish

eksik kalmak, daha gerekmek

S'EN MORDRE LES DOIGTS : French Turkish

pişman olmak

S'EN PRENDRE À QN : French Turkish

sorumlu tutmak

S'EN RAPPORTER À QN : French Turkish

güveni olmak, güvenmek, inanmak

S'EN REMETTRE À QN : French Turkish

"güvenmek, güveni olmak; kendini
e bırakmak "

S'EN RETOURNER CONTRE : French Turkish

aleyhine dönmek

S'EN TENIR À UNE CHOSE : French Turkish

ir şeyle yetinmek