Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
S'ENROUER : French Turkish

sesi kısılmak

S'ENRÔLER : French Turkish

askere yazılmak

S'ENSABLER : French Turkish

kuma oturmak, kuma saplanmak

S'ENSEVELIR : French Turkish

dünyadan çekilmek, ortadan kaybolmak

S'ENSEVELIR DANS LA RETRAITE : French Turkish

dünyadan elini eteğini çekmek

S'ENSUIVRE : French Turkish

"ardı sıra gelmek, izlemek; sonucu olmak "

S'ENTASSER : French Turkish

yığılmak

S'ENTENDRE : French Turkish

anlaşmak, uyuşmak

S'ENTERRE : French Turkish

"gömülmek; dünyadan el etek çekmek"

S'ENTHOUSIASMER : French Turkish

"hayran olmak; coşmak"

S'ENTICHER : French Turkish

düşkün olmak

S'ENTOURER DE : French Turkish

ile çevrilmek, çevrelenmek

S'ENTR'AIMER : French Turkish

irbirini sevmek, sevişmek

S'ENTRAIDER : French Turkish

yardımlaşmak

S'ENTRAÎNER : French Turkish

idman yapmak, antrenman yapmak

S'ENTRE-REGARDER : French Turkish

akışmak

S'ENTRECHOQUER : French Turkish

çarpışmak, tokuşmak

S'ENTRELACER : French Turkish

irbirine geçmek

S'ENTREMETTRE : French Turkish

aracı olmak, aracılık etmek

S'ENTREMÊLER : French Turkish

irbirine karışmak

S'ENTRETENIR : French Turkish

konuşmak, görüşmek

S'ENTRETUER : French Turkish

irbirini öldürmek

S'ENTÊTER : French Turkish

dik kafalılık etmek

S'ENVASER : French Turkish

çamura batmak

S'ENVOLER : French Turkish

"uçmak, havalanmak; kaçmak; yok olmak"