Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
S'OUVRIR UN PASSAGE : French Turkish

kendine yol açmak

S'OUVRIR À QN : French Turkish

düşüncelerini açıklamak

S'OXYDER : French Turkish

oksitlenmek, paslanmak

S'OXYGÉNER LES CHEVEUX : French Turkish

saçlarını oksijenlemek

S'UNIFIER : French Turkish

irleşmek

S'UNIR : French Turkish

"birleşmek; evlenmek"

S'USER : French Turkish

"eskimek; yıpranmak "

S'Y PRENDRE : French Turkish

işi bilmek

S'ÉBATTRE : French Turkish

çılgınca oynamak, oynaşmak

S'ÉBAUCHER : French Turkish

elirmek

S'ÉBOUILLANTER : French Turkish

haşlanmak, yanmak

S'ÉBOULER : French Turkish

kayşamak, yıkılmak

S'ÉBRANLER : French Turkish

"sarsılmak; davranmak, yola çıkmak"

S'ÉBROUER : French Turkish

hırıltılı ses çıkarmak, hırıldamak

S'ÉCAILLER : French Turkish

pul pul kalkmak, kavlamak

S'ÉCARTER : French Turkish

uzaklaşmak, sapmak

S'ÉCHAPPER : French Turkish

kaçmak, sıvışmak

S'ÉCHAUFFER : French Turkish

kızışmak, ısınmak

S'ÉCHINER : French Turkish

"belini kırmak; yorgunluktan canını çıkarmak"

S'ÉCHOUER : French Turkish

karaya oturmak

S'ÉCLAIRER : French Turkish

"yanmak; ışıklanmak, aydınlamak"

S'ÉCLIPSER : French Turkish

sıvışmak, kaçmak

S'ÉCOULER : French Turkish

"dışarıya akmak; kalabalık halinde çıkmak; (zaman) geçmek"

S'ÉCOUTER : French Turkish

kendini dinlemek, kendine bakmak

S'ÉCRIER : French Turkish

haykırmak, çığlık koparmak