Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
S'ÉQUILIBRER : French Turkish

denkleşmek, denk gelmek

S'ÉQUIPER : French Turkish

"donanmak; giyinip kuşanmak"

S'ÉRAILLER : French Turkish

"sıyrılmak, tarazlanmak; boğuklaşmak, kısıklaşmak"

S'ÉRIGER : French Turkish

kendine
.. süsü vermek, geçinmek

S'ÉTABLIR : French Turkish

"yerleşmek; yurtlanmak"

S'ÉTAGER : French Turkish

üst üste dizilmek

S'ÉTALER : French Turkish

"yayılıp oturmak; düşmek"

S'ÉTEINDRE : French Turkish

"sönmek; yavaş yavaş ölmek"

S'ÉTENDRE : French Turkish

"yatıp uzanmak, yayılmak; gelişmek"

S'ÉTERNISER : French Turkish

"sürüp gitmek, bitmek bilmemek; çok kalmak"

S'ÉTIOLER : French Turkish

solmak, zayıflamak

S'ÉTIRER : French Turkish

gerinmek

S'ÉTONNER : French Turkish

şaşmak, hayrete düşmek

S'ÉTOURDIR : French Turkish

kendi kendini avutmak

S'ÉVADER : French Turkish

kaçmak

S'ÉVANOUIR : French Turkish

"bayılmak, kendinden geçmek; yok olmak, ortadan kaybolmak"

S'ÉVAPORER : French Turkish

uharlaşmak, uçmak

S'ÉVEILLER : French Turkish

uyanmak

S'ÉVENTER : French Turkish

"yelpazelenmek; havadan bozulmak"

S'ÉVERTUER : French Turkish

çabalamak, uğraşmak, çırpınmak

SABLE : French Turkish

[le] kum

SABLER : French Turkish

"kum döşemek; kumla temizlemek; bir yudumda içmek "

SABLER LE CHAMPAGNE : French Turkish

şampanya içmek

SABLES MOUVANTS : French Turkish

ıslak kum