Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

SABLEUX : French Turkish

kumlu

SABLIER : French Turkish

[le] kum saati

SABLIÈRE : French Turkish

[la] kum ocağı

SABLONNEUX : French Turkish

kumlu, kumluk

SABLÉ : French Turkish

kum döşeli, kumlu

SABORD : French Turkish

[le] lombar

SABORDER : French Turkish

(gemi) dibini delerek batırmak

SABOT : French Turkish

"[le] toynak; nalın "

SABOT DE FREIN : French Turkish

fren çarığı

SABOTAGE : French Turkish

[le] sabotaj, baltalama

SABOTER : French Turkish

"baltalamak, sabotaj yapmak; engellemek"

SABOTEUR : French Turkish

[le] [la] baltalayan, sabotajcı

SABRE : French Turkish

[le] kılıç

SABRE-BAÏONNETTE : French Turkish

[le] kasatura

SABRER : French Turkish

"kılıçla vurmak; baştan savma yapmak"

SAC : French Turkish

"[le] torba; çuval; kese; asker çantası; yağmalama "

SAC DE COUCHAGE : French Turkish

uyku tulumu

SAC DE PLAGE : French Turkish

plaj çantası

SAC DE VOYAGE : French Turkish

seyahat çantası

SAC À DOS : French Turkish

sırt çantası

SAC À MAIN : French Turkish

el çantası

SAC À PROVISIONS : French Turkish

alışveriş çantası

SAC À VIN : French Turkish

sarhoş

SACCADE : French Turkish

"[la] (atın dizginini) birden çekme; sarsıntı; aksama"

SACCADÉ : French Turkish

"sarsıntılı; aralıklı, düzensiz"