Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

SANS DOUTE : French Turkish

kuşkusuz, herhalde, şüphesiz

SANS DÉBRIDER : French Turkish

durmadan, dinlenmeden

SANS DÉFAUT : French Turkish

kusursuz

SANS DÉLAI : French Turkish

gecikmeden, hemen, derhal

SANS DÉSEMPARER : French Turkish

"durmaksızın, aralıksız; vakit geçirmeden"

SANS DÉTOUR : French Turkish

içtenlikle, yalansız dolansız, dolambaçsız

SANS EFFORT : French Turkish

kolayca

SANS EFFUSION DE SANG : French Turkish

kan dökülmeden

SANS ENCOMBRE : French Turkish

engelsiz, takıntısız

SANS EXCEPTION : French Turkish

ayrım yapmaksızın

SANS EXCÈS : French Turkish

aşırıya kaçmadan

SANS EXEMPLE : French Turkish

emsalsiz, eşsiz

SAUVE-QUI-PEUT : French Turkish

[le] ana baba günü, can pazarı

SAUVEGARDE : French Turkish

"[la] koruyuculuk, koruma; teminat"

SAUVEGARDER : French Turkish

korumak, savunmak

SAUVER : French Turkish

kurtarmak

SAUVER LA FACE : French Turkish

görünüşü kurtarmak

SAUVER LES APPARENCES : French Turkish

görünüşü kurtarmak

SAUVETAGE : French Turkish

[le] kurtarma

SAUVETEUR : French Turkish

[le] can kurtaran, kurtarma görevlisi

SAUVEUR : French Turkish

[le] kurtarıcı

SAVAMMENT : French Turkish

"bilgince; bilerek"

SAVANE : French Turkish

[la] savana

SAVANT : French Turkish

"bilgiç; bilgince; ustalıklı "

SAVARIN : French Turkish

[le] simit biçiminde bir çeşit pasta