Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SCALPEL : French Turkish

[le] neşter

SCALPER : French Turkish

kafa derisini yüzmek

SCANDALE : French Turkish

[le] skandal, rezalet, kepazelik, ayıp

SCANDALEUSEMENT : French Turkish

utanç verici şekilde, kepazece

SCANDALEUX : French Turkish

utanç verici, utanılacak

SCANDALISER : French Turkish

ezalet çıkarmak, utandırmak

SCANDER : French Turkish

"hecelerin üstüne basarak söylemek, vurgulamak; (şiir) duraklara ayırmak"

SCANDINAVIE : French Turkish

[la]

SCANNER : French Turkish

[le] sağlık taraması

SCAPHANDRE : French Turkish

[le] dalgıç giysisi

SCAPHANDRIER : French Turkish

[le] dalgıç

SCAPULAIRE : French Turkish

[le] boyun muskası

SCARABÉE : French Turkish

[le] bokböceği

SCARIFICATION : French Turkish

[la] hacamat

SCARIFIER : French Turkish

hacamat etmek

SCARLATINE : French Turkish

[la] kızıl (hastalık)

SCAROLE : French Turkish

[la] hindiba

SCATOLOGIQUE : French Turkish

çok kaba, boktan (söz\\yazı)

SCEAU : French Turkish

[le] mühür, damga

SCELLER : French Turkish

mühürlemek, damgalamak

SCEPTICISME : French Turkish

[le] şüphecilik, kuşkuculuk

SCEPTIQUE : French Turkish

kuşkulu, kesin olmayan

SCEPTRE : French Turkish

[le] hükümdarlık asası

SCEPTRE DE FER : French Turkish

müstebit hükümet

SCHAH : French Turkish

[le] şah