Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SCIENCES OCCULTES : French Turkish

(büyü gibi) gizli bilimler

SCIENTIFIQUE : French Turkish

ilimsel

SCIENTIFIQUEMENT : French Turkish

ilimsel yoldan, bilimsel olarak

SCIENTISTE : French Turkish

[le] [la] bilim adamı

SCIER : French Turkish

testereyle biçmek

SCIER LE DOS À QN VEYA SCIER QN : French Turkish

(birini) bıktırmak, usanç vermek

SCIERIE : French Turkish

[la] bıçkı fabrikası, hızar

SCIEUR : French Turkish

[le] [la] bıçkıcı, hızarcı

SCILLE : French Turkish

[la] adasoğanı

SCINDER : French Turkish

ölmek, ayırmak, parçalamak

SCINTILLANT : French Turkish

pırıldayan

SCINTILLEMENT : French Turkish

[le] pırıldama

SCINTILLER : French Turkish

pırıldamak

SCION : French Turkish

[le] sürgün, filiz, taze dal

SCISSION : French Turkish

"[la] bölünme, hizip; ayrılık, anlaşmazlık"

SCIURE : French Turkish

[la] testere talaşı

SCLÉROSE : French Turkish

"[la] doku sertleşmesi; katılaşma, donma"

SCLÉROSÉ : French Turkish

sertleşmiş (doku)

SCLÉROTIQUE : French Turkish

[la] (gözde) sert katman, gözakı

SCOLAIRE : French Turkish

okul+

SCOLARISATION : French Turkish

"[la] eğitim, öğretim; okula gitme "

SCOLARISER : French Turkish

"okul sağlamak; öğretim yapmak"

SCOLARITE OBLIGATOIRE : French Turkish

zorunlu öğrenim

SCOLARITÉ : French Turkish

[la] öğrenim süresi

SCOLASTIQUE : French Turkish

"okula özgü; ortaçağ okullarıyla ilgili"