Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SE DÉPÊTRER DE : French Turkish

den kurtulmak, yakasını kurtarmak

SE DÉRANGER : French Turkish

"yerini\\işini değiştirmek; rahatsız olmak"

SE DÉRIDER : French Turkish

gülümsemek, yüzü gülmek

SE DÉROBER : French Turkish

"kaçınmak; saklanmak; sıvışmak; (at) huysuzluk etmek, ürkmek"

SE DÉROUILLER LES JAMBES : French Turkish

ayaklarının uyuşukluğunu gidermek

SE DÉROULER : French Turkish

geçmek, cereyan etmek

SE DÉSALTÉRER : French Turkish

susuzluğunu gidermek

SE DÉSARTICULER : French Turkish

eğilip bükülmek

SE DÉSHABILLER : French Turkish

soyunmak

SE DÉSHABITUER : French Turkish

alışkanlığından vazgeçmek

SE DÉSINTOXIQUER : French Turkish

zehirlenmekten kurtulmak

SE DÉSINTÉGRER : French Turkish

parçalanmak

SE DÉSINTÉRESSER : French Turkish

"ilgisini kaybetmek, ilgilenmemek; ilişiğini kesmek"

SE DÉSISTER : French Turkish

vazgeçmek, çekilmek

SE DÉSOLER : French Turkish

perişan olmak

SE DÉSOLIDARISER DE : French Turkish

den ayrılmak, kopmak

SE DÉTACHER : French Turkish

ağını çözmek

SE DÉTACHER DE : French Turkish

kopmak, ayrılmak

SE DÉTENDRE : French Turkish

dinlenmek, eğlenmek

SE DÉTERMINER : French Turkish

karar vermek

SE DÉTOURNER : French Turkish

"dönmek, yön değiştirmek; vazgeçmek "

SE DÉTRAQUER : French Turkish

ozulmak

SE DÉTÉRIORER : French Turkish

ozulmak, kötüye gitmek

SE DÉVELOPPER : French Turkish

gelişmek, olgunlaşmak, ilerlemek

SE DÉVERGONDER : French Turkish

işi utanmazlığa vurmak