Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SIRÈNE : French Turkish

"[la] siren, canavar düdüğü; denizkızı "

SIRÈNE D'ALARME : French Turkish

"yangın alarmı; hava saldırısı alarmı"

SIS : French Turkish

ulunan

SISMIQUE : French Turkish

deprem+, sismik

SISMOGRAPHE : French Turkish

[le] depremyazar, sismograf

SISMOLOGIE : French Turkish

[la] deprembilim, sismoloji

SITE : French Turkish

"[le] manzaralı yer; eski kent, sit alanı "

SITES HISTORIQUES : French Turkish

tarihi güzelliklere sahip yerler

SITES NATURELS : French Turkish

doğal güzelliklere sahip yerler

SITES PITTORESQUE : French Turkish

güzel yer

SITES TOURISTIQUES : French Turkish

turistik bölgeler

SITUATION : French Turkish

"[la] konum, mevki; durum, vaziyet"

SITUATION TENDUE : French Turkish

gergin durum

SITUER : French Turkish

yerleştirmek, kondurmak, kurmak

SITUÉ : French Turkish

konumlu

SITÔT : French Turkish

hemen, o anda, derhal

SITÔT QUE : French Turkish

(yap)ar (yap)maz

SIX : French Turkish

"num altı; altıncı"

SIXIÈME : French Turkish

"num altıncı; altıda bir"

SIXIÈME FÉRIE : French Turkish

cuma

SIÈCLE : French Turkish

"[le] yüzyıl; çağ "

SIÈGE : French Turkish

"[le] oturacak yer; kürsü; merkez; kuşatma, muhasara "

SIÈGE ARRIÈRE : French Turkish

arka koltuk

SIÈGE AVANT : French Turkish

ön koltuk

SIÈGE DU GOUVERNEMENT : French Turkish

hükümet merkezi