Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SOLIDEMENT : French Turkish

sağlamca

SOLIDIFICATION : French Turkish

[la] katılaşma, katılaştırma

SOLIDIFIER : French Turkish

katılaştırmak

SOLIDITÉ : French Turkish

[la] sağlamlık, dayanıklılık

SOLILOQUE : French Turkish

[le] kendi kendine konuşma, söylenme

SOLILOQUER : French Turkish

kendi kendine konuşmak

SOLISTE : French Turkish

[le] [la] solist

SOLITAIRE : French Turkish

"yalnız yaşayan, köşeye çekilmiş; yalnız; ıssız, tenha "

SOLITUDE : French Turkish

"[la] yalnızlık, köşeye çekilmişlik; ıssız yer, ıssızlık"

SOLIVE : French Turkish

[la] kiriş

SOLLICITATION : French Turkish

"[la] istek, dilek, rica; ısrar; çekme, cezbetme"

SOLLICITER : French Turkish

"istemek, dilemek; rica etmek; etkilemek; (arzu) uyandırmak, çekmek, cezbetmek"

SOLLICITUDE : French Turkish

"[la] özenme; şefkat, ihtimam; kaygı"

SOLO : French Turkish

[le] solo

SOLSTICE : French Turkish

[le] gün durumu

SOLUBILISER : French Turkish

eriyebilir duruma getirmek

SOLUBILITÉ : French Turkish

[la] eriyebilme, erirlik, çözünürlük

SOLUBLE : French Turkish

"eriyebilir, erir; çözünür; çözülebilir (problem vb)"

SOLUTION : French Turkish

"[la] erime; eriyik; çözüm, çözme "

SOLUTION DE CONTINUITÉ : French Turkish

kopukluk

SOLUTÉ : French Turkish

[le] eriyik

SOLVABILITÉ : French Turkish

[la] ödeme gücü

SOLVABLE : French Turkish

orcunu ödeyebilir

SOLVANT : French Turkish

[le] eriten, solvent

SOLÉNOÏDE : French Turkish

[la] solenoit