Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SOU À SOU : French Turkish

azar azar

SOUBASSEMENT : French Turkish

"[le] yapı eteği; temel"

SOUBRESAUT : French Turkish

"[le] birden sıçrama; yürek hoplaması"

SOUBRETTE : French Turkish

[la] (komedilerde) hizmetçi

SOUCHE : French Turkish

"[la] kütük, çotuk; omça; kök ata, soy; kaynak, köken; dip koçanı "

SOUCI : French Turkish

"[le] tasa, kaygı, üzüntü; endişe; nergis"

SOUCIEUSEMENT : French Turkish

tasa ile, kaygılanarak

SOUCIEUX : French Turkish

"tasalı; üstüne titreyen, kaygılı; üzüntülü"

SOUCOUPE : French Turkish

[la] bardak tabağı, fincan tabağı

SOUCOUPE VOLANTE : French Turkish

uçandaire

SOUDAIN : French Turkish

ansızın gelen, ani

SOUDAINEMENT : French Turkish

ansızın, apansız

SOUDAINETÉ : French Turkish

[la] ansızın olma, apansızlık

SOUDAN : French Turkish

[le]

SOUDANAIS : French Turkish

Sudanlı

SOUDE : French Turkish

[la] sut, soda

SOUDER : French Turkish

"lehimlemek; kaynak yapmak; birleştirmek "

SOUDEUR : French Turkish

[le] [la] lehimci

SOUDOYER : French Turkish

parayla tutmak

SOUDURE : French Turkish

"[la] lehimleme, kaynak yapma; lehim; kaynama; birleşme "

SOUFFLAGE : French Turkish

[le] şişe üfleme

SOUFFLE : French Turkish

"[le] üfleme, üfürük; soluk; esinti; esin, ilham "

SOUFFLER : French Turkish

"üflemek; üfürmek; solumak; soluk almak; hava vermek; esmek; körüklemek; üfleyip şişirmek; ses çıkarmak; suflörlük etmek "

SOUFFLER LE CHAUD ET LE FROID : French Turkish

hem nalına hem mıhına vurmak

SOUFFLERIE : French Turkish

[la] körük takımı, körük