Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SOUFFLET : French Turkish

"[le] körük; şamar"

SOUFFLETER : French Turkish

şamar vurmak

SOUFFLEUR : French Turkish

"[le] [la] suflör; (camcılıkta\\şişecilikte) üfleyici"

SOUFFLÉ : French Turkish

"şişirilmiş; pişerken kabarmış; soluğu kesilmiş "

SOUFFRANCE : French Turkish

[la] acı, ıstırap

SOUFFRANT : French Turkish

acı çeken, rahatsız

SOUFFRE-DOULEUR : French Turkish

[le] abalı, şamar oğlanı

SOUFFRETEUX : French Turkish

"yoksulluk çeken; ağrıları olan, hastalıklı"

SOUFFRIR : French Turkish

"(açlık\\susuzluk vb) çekmek; dayanmak; katlanmak; acı çekmek; üzüntü duymak "

SOUFFRIR DE : French Turkish

ağrımak, zarar görmek

SOUFRE : French Turkish

[le] kükürt

SOUFRER : French Turkish

kükürtlemek

SOUFRIÈRE : French Turkish

[la] kükürt ocağı

SOUHAIT : French Turkish

[le] dilek, arzu, istek, emel

SOUHAITABLE : French Turkish

dilemeye değer, arzu edilir

SOUHAITER : French Turkish

dilemek, arzu etmek

SOUHAITER BIENVENUE À : French Turkish

hoş geldin demek

SOUHAITER D'ÊTRE À CENT PIEDS SOUS LA TERRE : French Turkish

yerin dibine geçmek

SOUILLER : French Turkish

"kirletmek, çamura bulamak; lekelemek, çamur atmak"

SOUILLON : French Turkish

[le] [la] pasaklı

SOUILLURE : French Turkish

"[la] kir, pislik; leke"

SOUK : French Turkish

[le] çarşı

SOULAGEMENT : French Turkish

[le] (acı) yatışma, dinme

SOULAGER : French Turkish

"yükünü azaltmak, hafifletmek; acısını azaltmak, dindirmek, yatıştırmak; yardımcı olmak "

SOULEVER : French Turkish

"kaldırmak; ayaklandırmak, baş kaldırtmak, isyan ettirmek; meydana getirmek "