Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SOULEVER L'ESTOMAC : French Turkish

mide bulandırmak

SOULEVER LE CÌUR : French Turkish

mide bulandırmak

SOULIER : French Turkish

[le] ayakkabı

SOULIERS VERNIS : French Turkish

deri ayakkabılar

SOULIGNER : French Turkish

"altını çizmek; belirterek söylemek, vurgulamak"

SOULÈVEMENT : French Turkish

"[le] kabarma, yükselme; ayaklanma, isyan "

SOULÈVEMENT DU CÌUR : French Turkish

mide bulantısı

SOUMETTRE : French Turkish

"boyun eğdirmek, egemenliği altına almak; (bir eylemden) geçirmek, tabi tutmak "

SOUMIS : French Turkish

söz dinler, itaatli

SOUMISSION : French Turkish

"[la] boyun eğme, söz dinleme; bağlılık, itaat; teklif mektubu"

SOUMISSIONNAIRE : French Turkish

[le] [la] teklif mektubu veren

SOUMISSIONNER : French Turkish

teklif mektubu vermek

SOUPAPE : French Turkish

[la] supap

SOUPAPE DE SÛRETÉ : French Turkish

emniyet supabı

SOUPE : French Turkish

"[la] çorba; tirit "

SOUPE POPULAIRE : French Turkish

aşevi

SOUPENTE : French Turkish

"[la] çatı altı, tavan arası; merdiven altı"

SOUPER : French Turkish

akşam yemeği yemek

SOUPESER : French Turkish

elle tartmak, ağırlığını yoklamak

SOUPIR : French Turkish

[le] iç çekme

SOUPIRAIL : French Turkish

[le] hava deliği

SOUPIRANT : French Turkish

"[le] yakınan; kur yapan kimse"

SOUPIRER : French Turkish

iç çekmek

SOUPIRER APRÈS : French Turkish

can atmak

SOUPIÈRE : French Turkish

[la] çorba kâsesi