Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SOUPLE : French Turkish

"yumuşak, eğilir bükülür, bükülgen; uysal "

SOUPLE COMME UN GANT : French Turkish

yumuşak başlı

SOUPLESSE : French Turkish

"[la] bükülgenlik, esneklik; uysallık, yumuşaklık"

SOUPÇON : French Turkish

"[le] şüphe, kuşku; pek az"

SOUPÇONNER : French Turkish

şüphe etmek, şüphelenmek

SOUPÇONNEUX : French Turkish

şüpheci, kuşkulu

SOURCE : French Turkish

[la] kaynak

SOURCE DE CHALEUR : French Turkish

ısı kaynağı

SOURCE DE LA LUMIÈRE : French Turkish

ışık kaynağı

SOURCE THERMALE : French Turkish

ılıca, kaplıca

SOURCIER : French Turkish

[le] su kaynağı arayıcısı

SOURCIL : French Turkish

[le] kaş

SOURCILIER : French Turkish

kaş+

SOURCILLER : French Turkish

kaşlarını kaldırmak

SOURCILLEUX : French Turkish

çatık kaşlı, kurumlu, çalımlı

SOURD : French Turkish

"sağır; kulakları tıkalı, duygusuz; (ses) boğuk; (renk) donuk; doğrulanmamış "

SOURD COMME UN POT : French Turkish

duvar gibi sağır

SOURD-MUET : French Turkish

[le] [la] sağır ve dilsiz

SOURDEMENT : French Turkish

"boğuk boğuk; gizlice, el altından"

SOURDINE : French Turkish

[la] surdin

SOURDRE : French Turkish

"(su) yerden kaynamak, fışkırmak; çıkmak, meydana gelmek"

SOURIANT : French Turkish

güleç

SOURICEAU : French Turkish

[le] sıçan yavrusu

SOURICIÈRE : French Turkish

"[la] fare kapanı; polis tuzağı "

SOURIRE : French Turkish

"gülümsemek; hoş görünmek "