Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SPLENDEUR : French Turkish

"[la] parlaklık; görkem, ihtişam"

SPLENDIDE : French Turkish

"göz kamaştırıcı, parlak; muhteşem"

SPLENDIDEMENT : French Turkish

göz kamaştırıcı şekilde

SPOLIATEUR : French Turkish

[le] [la] soyguncu

SPOLIATION : French Turkish

[la] soygun

SPOLIER : French Turkish

zorla ele geçirmek, soymak

SPONGIEUX : French Turkish

süngerimsi, süngersi, sünger gibi

SPONTANÉ : French Turkish

kendiliğinden olan, içinden gelen

SPONTANÉITÉ : French Turkish

[la] kendiliğinden oluş, içten geliş

SPONTANÉMENT : French Turkish

kendiliğinden, kendi kendine

SPORADIQUE : French Turkish

"yer yer görülen, şurada burada; zaman zaman"

SPORADIQUEMENT : French Turkish

yer yer, düzensizce

SPORANGE : French Turkish

[le] spor kesesi

SPORE : French Turkish

[la] spor

SPORT : French Turkish

[le] spor

SPORT D'ÉQUIPE : French Turkish

takım sporu

SPORT DE COMBAT : French Turkish

dövüş sporu

SPORT INDIVIDUEL : French Turkish

ireysel spor

SPORTIF : French Turkish

"spor+; sporu seven "

SPORTIF AMATEUR : French Turkish

amatör sporcu

SPORTIVEMENT : French Turkish

sportmence

SPORTS D'HIVER : French Turkish

kış sporları

SPORTS NAUTIQUES : French Turkish

su sporları

SPOT : French Turkish

"[le] spot ışığı; spot piyasa"

SPRAT : French Turkish

[le] çaçabalığı