Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
STATUETTE : French Turkish

[la] küçük heykel, heykelcik

STATUFIER : French Turkish

heykelini dikmek

STATURE : French Turkish

"[la] (insan) boy; önem, kişilik"

STATUT : French Turkish

"[le] tüzük; yasa; yönetmelik; statü"

STATUTAIRE : French Turkish

"tüzüğe göre; yasaya uygun"

STEAK : French Turkish

[le] biftek

STEAMER : French Turkish

[le] buharlı gemi

STELLAIRE : French Turkish

yıldızlarla ilgili

STENCIL : French Turkish

[le] mumlu kâğıt

STENTOR : French Turkish

[le]

STEPPE : French Turkish

[la] step, bozkır

STERNE : French Turkish

[la] denizkırlangıcı

STERNUM : French Turkish

[le] göğüs kemiği

STERNUTATOIRE : French Turkish

aksırtıcı

STIGMATE : French Turkish

"[le] yara izi;(kızgın demirle vurulan) damga; leke, yüzkarası; tepecik "

STIGMATES : French Turkish

[le] kutsal yara izleri

STIGMATISER : French Turkish

"(kızgın demirle) damga vurmak, dağlamak; (yara) iz bırakmak"

STIMULANT : French Turkish

"dürtücü; uyarıcı "

STIMULATION : French Turkish

"[la] dürtme; uyarma"

STIMULER : French Turkish

"dürtmek; uyarmak"

STIMULUS : French Turkish

[le] uyaran

STIPE : French Turkish

[le] kongövde

STIPENDIER : French Turkish

para ile (adam) tutmak

STIPULATION : French Turkish

[la] özel koşul, şart, hüküm

STIPULER : French Turkish

koşul öne sürmek, şart koymak