Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SUCCÉDANÉ : French Turkish

[le] (bir şeyin) yerini tutan şey

SUCCÉDER À : French Turkish

"yerine geçmek, yerini almak; izlemek,
den sonra gelmek"

SUCER : French Turkish

emmek

SUCETTE : French Turkish

"[la] emzik; çubuklu şeker, lolipop"

SUCRAGE : French Turkish

[le] şeker katma

SUCRE : French Turkish

[le] şeker

SUCRE CANDI : French Turkish

nöbetşekeri

SUCRE DE BETTERAVE : French Turkish

pancar şekeri

SUCRE DE CANNE : French Turkish

şekerkamışı şekeri

SUCRE DE CRISTALLISÉ : French Turkish

kristal şeker

SUCRE EN MORCEAUX : French Turkish

kesmeşeker

SUCRE EN POUDRE : French Turkish

pudraşeker

SUCRE SEMOULE : French Turkish

tozşeker

SUCRER : French Turkish

şeker katmak

SUCRERIE : French Turkish

[la] şeker fabrikası

SUCRERIES : French Turkish

[la] şekerleme, şeker

SUCRIER : French Turkish

şekercilikle ilgili

SUCRÉ : French Turkish

"şekerli, tatlı; ağdalı (dil)"

SUCS GASTRIQUES : French Turkish

mide suyu

SUD : French Turkish

[le] güney

SUD-AFRICAIN : French Turkish

[le] [la] Güney Afrikalı

SUD-AFRICAIN : French Turkish

Güney Afrikalı+

SUD-AMÉRICAIN : French Turkish

[le] [la] Güney Amerikalı

SUD-AMÉRICAIN : French Turkish

Güney Amerikalı+

SUD-EST : French Turkish

[le] güneydoğu