Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SUMO : French Turkish

[le] sumo (güreşi)

SUNNITE : French Turkish

[le] [la] Sünni

SUPER : French Turkish

süper, üstün

SUPER-GRAND : French Turkish

[le] süper güç

SUPERBE : French Turkish

"kibirli, kendini beğenmiş; gösterişli, görkemli "

SUPERBEMENT : French Turkish

gösterişli biçimde, görkemli bir tarzda

SUPERCHERIE : French Turkish

[la] hile, dolap, düzen

SUPERFICIE : French Turkish

"[la] yüzölçümü, alan, saha; yüzeysel bilgi"

SUPERFICIEL : French Turkish

"yüzeyde olan, yüzeysel; üstünkörü"

SUPERFICIELLEMENT : French Turkish

"üstten; üstünkörü biçimde, yüzeysel olarak"

SUPERFLU : French Turkish

"gereğinden çok; gereksiz, yersiz "

SUPERFLUITÉ : French Turkish

"[la] çokluk, bolluk; gereksizlik, yersizlik"

SUPERFÉTATOIRE : French Turkish

yersiz, gereksiz

SUPERLATIF : French Turkish

enüstünlük (derecesi)

SUPERMARCHÉ : French Turkish

[le] süpermarket

SUPERPOSABLE : French Turkish

üst üste konulabilir

SUPERPOSER : French Turkish

üst üste koymak

SUPERPOSITION : French Turkish

"[la] üst üste koyma; üst üste bulunma"

SUPERPRODUCTION : French Turkish

[la] üstün yapım

SUPERPUISSANCE : French Turkish

[la] üstün güç

SUPERSONIQUE : French Turkish

sesüstü

SUPERSTITIEUX : French Turkish

atıl itikatlı

SUPERSTITION : French Turkish

[la] boş inanç, batıl itikat

SUPERSTRUCTURE : French Turkish

[la] üstyapı

SUPERVISER : French Turkish

(çalışmayı) gözlemek, gözetmek