Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SURRÉALISTE : French Turkish

[le] [la] gerçeküstücü, sürrealist

SURRÉEL : French Turkish

gerçeküstü

SURSAUT : French Turkish

[le] irkilme, sıçrama

SURSAUTER : French Turkish

irkilmek, sıçramak

SURSEOIR À : French Turkish

ertelemek

SURSIS : French Turkish

[le] erteleme, geciktirme

SURSIS À STATUER : French Turkish

duruşmayı erteleme

SURSITAIRE : French Turkish

[le] askerliği ertelenmiş kişi, tehirli asker adayı

SURTAXE : French Turkish

[la] ek vergi

SURTAXER : French Turkish

vergisini artırmak, ek vergi koymak

SURTOUT : French Turkish

özellikle, hele, bilhassa

SURVEILLANCE : French Turkish

"[la] gözetme; bekçilik "

SURVEILLANT : French Turkish

"[le] [la] gözetici; (okulda) gözetmen"

SURVEILLER : French Turkish

gözetmek, gözlemek

SURVENIR : French Turkish

ansızın gelmek, çıkagelmek

SURVIE : French Turkish

"[la] kalım, beka, hayatta kalma; artakalma; başkasından fazla yaşama"

SURVIVANCE : French Turkish

"[la] artakalan (şey), kalıntı; fazla yaşama"

SURVIVANT : French Turkish

"artakalan; sağ kalan"

SURVIVRE : French Turkish

"daha uzun yaşamak, yaşayakalmak; sağ kalmak, hayatta kalmak; göğüs germek, dayanmak"

SURVOL : French Turkish

[le] üstünden uçma

SURVOLER : French Turkish

"üstünden uçmak; incelemek"

SURVOLTÉ : French Turkish

"aşırı gerilimli; (sinir) gergin"

SURÉLEVER : French Turkish

yükseltmek

SUSCEPTIBILITÉ : French Turkish

"[la] elverişlilik; alınganlık"

SUSCEPTIBLE : French Turkish

"elverişli; alıngan"