Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SUSCITER : French Turkish

ortaya çıkarmak, yol açmak, sebep olmak

SUSCRIPTION : French Turkish

[la] (zarf üstünde) adres

SUSDIT : French Turkish

yukarıda anılan

SUSMENTIONNÉ : French Turkish

yukarıda söylenen

SUSNOMMÉ : French Turkish

yukarıda anılan

SUSPECT : French Turkish

[le] [la] şüpheli

SUSPECTER : French Turkish

şüphe etmek, kuşkulanmak, şüphelenmek

SUSPENDRE : French Turkish

"asmak; başka zamana bırakmak, ertelemek; ara vermek, durdurmak"

SUSPENDU : French Turkish

"askıda kalan; asılı"

SUSPENSE : French Turkish

[la]

SUSPENSION : French Turkish

"[la] asma; asılma; erteleme; ara verme, durdurma; süspansiyon, asıltı; avize "

SUSPENSION D'ARMES : French Turkish

ateşkes

SUSPENSION DES ARMES : French Turkish

ateşkes durumu

SUSPICIEUX : French Turkish

şüpheli, kuşkucu

SUSPICION : French Turkish

[la] şüphe

SUSTENTATION : French Turkish

[la] (uçak) dengede tutma

SUSTENTER : French Turkish

esleyip yaşatmak

SUSURRER : French Turkish

"mırıldanmak; fısıldamak"

SUTURE : French Turkish

[la] dikiş

SUTURER : French Turkish

dikmek

SUZERAIN : French Turkish

[le] [la] (derebeylikte) metbu

SUZERAINETÉ : French Turkish

[la] (derebeylikte) metbuluk

SUÇON : French Turkish

[le] deride emme izi

SUÇOTER : French Turkish

emmek

SUÈDE : French Turkish

[la]