Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SYSTÉMATIQUE : French Turkish

sistematik, sistemli, dizgeli

SYSTÉMATIQUEMENT : French Turkish

sistemli olarak

SÈCHE : French Turkish

[la] sigara

SÈCHE-CHEVEUX : French Turkish

[le] saç kurutma makinesi

SÈCHEMENT : French Turkish

soğuk biçimde

SÈVE : French Turkish

[la] besisuyu, usare

SÈVRAGE : French Turkish

[le] sütten kesme

SÉANCE : French Turkish

[la] oturum, celse, seans

SÉANCE TENANTE : French Turkish

oturum kapanmadan, aynı oturumda

SÉANCE À HUIS CLOS : French Turkish

gizli oturum

SÉANT : French Turkish

"yeri olan; uygun, yakışır "

SÉBILE : French Turkish

[la] dilenci çanağı

SÉBUM : French Turkish

[la] (deride salgılanan) yağ

SÉCANTE : French Turkish

[la] sekant

SÉCATEUR : French Turkish

[le] bahçıvan makası

SÉCESSION : French Turkish

[la] birlikten çekilme, ayrılma

SÉCESSIONNISTE : French Turkish

[le] ayrılma yanlısı, ayrılıkçı

SÉCHAGE : French Turkish

[le] kurutma

SÉCHER : French Turkish

"kurutmak; susuz bırakmak; kurumak, susuz kalmak; zayıflamak, erimek, kurumak; okulu asmak; sınavda çakmak "

SÉCHERESSE : French Turkish

"[la] kuruluk; kuraklık; duygusuzluk, katılık"

SÉCHOIR : French Turkish

[le] kurutma makinesi

SÉCRÉTER : French Turkish

salgılamak

SÉCRÉTION : French Turkish

"[la] salgı, ifraz; salgılama"

SÉCULAIRE : French Turkish

"yüzyılda bir olan; yüzyıllık; çok eski"

SÉCULARISER : French Turkish

laikleştirmek