Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SÉCULIER : French Turkish

"dinden bağımsız, laik; dünyasal"

SÉCURISER : French Turkish

güven vermek

SÉCURITÉ : French Turkish

[la] güvenlik, emniyet

SÉCURITÉ SOCIALE : French Turkish

sosyal güvenlik

SÉDATIF : French Turkish

[le] ağrı kesici (ilaç)

SÉDATION : French Turkish

"[la] (ağrı) dinme; yatışma"

SÉDENTAIRE : French Turkish

"hep oturan; evinden az çıkan; yeri değişmez, yerleşik"

SÉDIMENT : French Turkish

"[le] tortu; çökelti"

SÉDIMENTAIRE : French Turkish

tortusal

SÉDIMENTATION : French Turkish

"[la] tortulaşma; çökelme, sedimantasyon"

SÉDITIEUX : French Turkish

"ayaklanan, başkaldıran; ayaklandırıcı, kışkırtıcı"

SÉDITION : French Turkish

[la] ayaklanma, başkaldırma, isyan

SÉDUCTEUR : French Turkish

"baştan çıkarıcı, çekici; yanıltıcı "

SÉDUCTION : French Turkish

"[la] baştan çıkarma, ayartma; çekici şey, çekicilik"

SÉDUIRE : French Turkish

"kandırmak; ayartmak; baştan çıkarmak; kendine çekmek"

SÉDUISANT : French Turkish

hoşa giden, hoş, çekici, cazip

SÉGRÉGATION : French Turkish

"[la] (bütünde) ayırma; ayrılma "

SÉGRÉGATION RACIALE : French Turkish

ırk ayrımı

SÉGRÉGATIONNISME : French Turkish

[le] ırk ayrımcılığı

SÉGRÉGATIONNISTE : French Turkish

ırk ayrımıyla ilgili

SÉIDE : French Turkish

[le] sadık mürit, sağ kol

SÉISME : French Turkish

[le] deprem, zelzele

SÉISMIQUE : French Turkish

depremle ilgili, sismik

SÉJOUR : French Turkish

"[le] oturma, kalma; oturma odası"

SÉJOURNER : French Turkish

ir süre kalmak