Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
SÉNÉGALAIS : French Turkish

Senegalli+

SÉPALE : French Turkish

[le] çanakyaprağı

SÉPARABLE : French Turkish

ayrılabilir

SÉPARATION : French Turkish

"[la] ayırma, ayrılma; ayıran bölme; fark "

SÉPARATION DE BIENS : French Turkish

(evlilikte) mal ayrılığı

SÉPARATISME : French Turkish

[le] ayrılıkçılık

SÉPARATISTE : French Turkish

[le] [la] ayrılıkçı

SÉPARER : French Turkish

"ayırmak; ayırt etmek; bölmek "

SÉPARER LE BON GRAIN DE L'IVRAIE : French Turkish

iyiyi kötüden ayırmak

SÉPARÉ : French Turkish

ayrı, ayrılmış

SÉPARÉMENT : French Turkish

ayrı olarak, ayrı ayrı

SÉPIA : French Turkish

[la] mürekkepbalığı

SÉPULCRAL : French Turkish

mezarla ilgili

SÉPULCRE : French Turkish

[le] mezar

SÉPULTURE : French Turkish

"[la] gömme; kabir, mezar"

SÉQUELLES : French Turkish

"[la] yardakçı takımı; üst üste gelen sıkıntılar"

SÉQUENCE : French Turkish

"[la] bir bütün meydana getiren kısım; (poker) floş; (iskambilde) aynı renkten sıralı üç kâğıt"

SÉQUESTRATION : French Turkish

"[la] yediemine verme; yedieminde bulunma; zorla hapsetme"

SÉQUESTRE : French Turkish

[le] yediemin, güvenilirkişi

SÉQUESTRER : French Turkish

yediemine vermek, güvenilirkişiye vermek

SÉQUOIA : French Turkish

[le] sekoya

SÉRAIL : French Turkish

"[le] saray; harem "

SÉRAPHIN : French Turkish

[le] melek

SÉRICICULTURE : French Turkish

[la] ipekböcekçiliği

SÉRIE : French Turkish

"[la] dizi, seri; takım "