Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
TENIR RIGUEUR À QN : French Turkish

affetmek, bağışlamak

TENIR SA LANGUE : French Turkish

dilini tutmak

TENIR SA PAROLE : French Turkish

sözünde durmak

TENIR SA PROMESSE : French Turkish

sözünü tutmak

TENIR TABLE OUVERTE : French Turkish

sofrası herkese açık olmak

TENIR TÉTE : French Turkish

kafa tutmak

TENIR TÊTE À : French Turkish

karşı gelmek, karşı koymak, kafa tutmak

TENIR UNE CHOSE EN ÉTAT : French Turkish

hazır bulundurmak

TENIR À DISTANCE : French Turkish

uzakta tutmak, yüz vermemek

TENNIS : French Turkish

[le] tenis

TENNIS DE TABLE : French Turkish

masatenisi

TENNISMAN : French Turkish

[le] tenisçi

TENON : French Turkish

[le] zıvana dili

TENSION : French Turkish

"[la] gerilme, gerilim, gerginlik; kan basıncı, tansiyon "

TENTACULE : French Turkish

[la] (böceklerde) dokunaç

TENTANT : French Turkish

çekici

TENTATEUR : French Turkish

[le] ayartıcı, baştan çıkarıcı

TENTATION : French Turkish

[la] suça eğilim, meyil

TENTATIVE : French Turkish

[la] kalkışma, girişme, teşebbüs

TENTE : French Turkish

"[la] çadır; tente "

TENTE À OXYGÈNE : French Turkish

oksijen çadırı

TENTER : French Turkish

"ele almak; denemek; girişmek; ayartmak; imrendirmek, özendirmek "

TENTER FORTUNE : French Turkish

talihini denemek

TENTURE : French Turkish

[la] duvar kaplaması

TENTURIER : French Turkish

[le] [la] kumaş boyacısı